|48|

430 34 87
                                    

Herkese selamm💜💙
İyi okumalar🙉
.
.

-final

"Seni seviyorum..."

Parmakları yavaşça işaret parmağımdan kayarken onu tutamadım, onu hiçbir zaman koruyamamıştım. Parmaklarım ölü ruhunda asırlardır atmayan kalbinin üzerine öylece düşerken o an tüm uzuvlarımla kalbimin atmayı bıraktığını hissetmiştim.

....

Zaman aleyhime aktı. Ruhumun ilk defa sancılı bir şekilde saatlerce kıvrandığını hissettim. Düşüncelerim tüm işlevini durdurmuş, sesler kesilmişti. Ruhumdan parça parça kopan her bir acı iğne gibi batıyordu tenime. Nefesim kesiliyordu.

Kalbim atmayı gerçekten bırakmıştı. Belkide ben öyle hissediyordum.

Yağmur öfkeyle damlalarını sırtıma vurdu. kucağımda, kollarım arasında soluk teniyle küçücük kalmış bedenden bir saniye olsun ayrılmayan gözlerim her bir ayrıntısını uzun uzun sevmiş, seyretmişti.

Öyle kırılgan bir beden sahipti ki, kalbi öylesine bir sevgiyle doluydu ki, bunu hiçbir zaman fark edememiştim. O sevilmeyi hak eden bir bedendi.

Sıkıca kapattım gözlerimi. Nefes alıyor muydum bilmiyordum. Idrak edemediğim bir sürü şey vardı, gerçekliğini asla kabul edemediğim... boğazım sanki dikenli tellerle sarılıyordu ve nefes almama bir hayli engel oluyordu. Nefes almayı hiçbir şekilde istemiyordum.

Buğulu gözlerim narin bedeninde son kez dolaşırken beynim yok olduğunu hala inkar ediyor iç sesim çığlıklar atarak kafama çekiçle vuruyordu.

Gerçekten, bir kez daha... ölmüş müydü?

Hayır ölemezdi ki o...

O artık gerçekten de melek olmuştu.

Ama melekler ölür müydü? 

"J-Jimin..."

Varlığını yanımda yeni fark ettiğim hyunga başımı kaldırmadım. Gözlerimi bedeninden ayırmak istemiyordum. Fakat o ağlıyordu, hyung ağlıyordu.

"O-Onu bırakmalısın artı-"

"Hayır."

Sanki bir yerlerde gizlenen sesimi zar zor çıkarabilmişim gibi sert bir tonla karşılık vermiştim sözlerine. Saniyeler içinde buğulanan gözlerimi sıkıca kapatarak kollarım arasındaki minik bedenine var gücümle sarıldım. Onu bırakabileceğimi nasıl düşünürdü? Tek kelime etmedim sadece sıkı sıkı ölü bedenine öylece sarıldım. Düşüncelerim birbirine girmiş gibiydi bir an öldüğüne inanıyor gibi oluyor hemen ardından bu düşünceyi inkar eden yeni bir düşünce alevleniyordu. Ölmemişti o.

"Biliyorum..." diye mırıldandım kendi kendime. Gözlerim bir kez daha yüzünü bulduğunda soluk tenine düşen yağmur damlalarını özenle sildim.

"Sadece bayıldı... ölmedi o."

Evet ölmemişti, nasıl ölebilirdi ki? Melekler ölmezdi. Sadece yağmur tenini üşüttüğü için bayılmıştı.

"Jimin..."

Hoseok'un yeniden işittiğim ağlamaklı sesiyle dudaklarıma saniyeler içinde konan belirsiz bir tebessüm aniden yok olarak beni kendime getirirken yüzüne bakmadan iki yana salladım başımı.

deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin