|8|

564 52 72
                                    

Keyifli günler💙💜
İyi okumalar⚘🙉
.
.
Joseon

Bilerek değildi, fakat şimdi tüm görünmez gözler yaptığım ikinci ve en büyük hatayı benim yaptığımı sanıyorlardı. Kıyafetimin altında saklı olan ellerimi sıkıca yumruk yaptım. Onlara haykırmak bu kadar zor olamazdı ama konuşmama artık izin yoktu.

"Karar henüz verilmedi, farkındasın değil mi?"

Bir dalga halinde hareket eden karanlık etrafımda turluyor diğer gormedigim o gözler ise pür dikkat beni izliyordu.

Başımı öne egerek sessiz kalırken dilimden dökülecek olan kelimelerin çıkmaması için kendimce uğraş veriyordum.

"Farkındasın. Sana bahşedilen tüm güçlerini nasıl böyle aptalca kullanabildin!"

Gürleyen karanlık yerimde irkilmeme neden olmuştu. Gergin hissediyordum ve bir o kadarda bir sonraki cezamı merak ediyordum. Sadece tuğlalardan kendimi korurken onu kurtardığım için ömür boyu tek ona görünmek zorunda kaldım. Peki şimdi? Şimdi ne olacaktı?

"Tanrı tüm bu yaptıklarını affetmezdi... ama affetti. Bütün kuralları çiğnemene rağmen Tanrı senden gücünü almadı ve o ölü bedenini yok etmedi!"

Her şey koca bir yanlışlıktan ibaretken bunun sebebini anlatmama müsade etmeleri gereken yerde ağır bedeller ödemem için ceza veriyorlardı. Asıl yerimden bu lanet olası dünyaya da sırf bu yüzden terk edilmiştim. Tanrı yaptıklarıma karşı beni cezasız bırakmayı tercih ettiyse neden buradaydım? Neden ömrüm boyunca burada sadece ona görünme cezası yerine kendi yerimde değildim? Cevapsız kalacak ve asla cevaplanmayacak birçok soru vardı kafamda.

"Şimdi beni iyi dinle, Kim Jennie."

Karanlık dalga halinden soyutlanarak önümde durdu. Olabildiği kadar yüzüme yaklaşıp sadece titrek bir fısıltı bıraktı kulaklarıma.

"Tanrı seni affetmiş olabilir, ama ben bu yaptığını cezasız bırakmayacağım."

Sıkıca gözlerimi kapatırken kulaklarıma işkence eden uğultu beynimin zonklamasına neden oluyordu.

"Yaptığın affedilemez, kabul edilemez."

"Tanrı beni bağışlamayı tercih ettiyse, sizin de buna uymanız gerekmez mi?" dedim zorla, konuşmamam gerektiği her kelimemde boğazım sıkılarak hatırlatılıyordu.

"Sen, çoktan ölecek olan o bedeni, bir kez daha... üstelik her şeyin farkında olarak, kuralları çiğnemeyi tercih ederek bir kez daha kurtardın!"

Kulaklarımı dehşet olan gürlemesiyle sağır ederken sıkıca kapattım gözlerimi. Gürlemesi uğultulu çıksa sağır edici şekilde ilişiyordu kulağıma.

"Bunun cezası ne biliyor musun? Senin ölmüş olan şu bedeninin yer yüzünden yok olması!"

Ve bir kez daha ölen bedenimin bile üzgün hissettirdiği kelimeler boğazımda ki nefes darlığını ikiye katlamıştı. Karanlık nefretten besleniyordu, beslenmesine tam anlamıyla yardimci olan da bendim. Çünkü bilerek yapmadığım en ufak bir hareketim bile defalarca hakaret yemiş ölü bedenimin buradan yok olması için ona bir fırsattı.

Peki Tanrı neden beni affetmeyi tercih etmişti?

💢

2019

Siren sesleri vardı. Göz bozucu birçok parlak ışık vardı. Ve bedenim ağır bir sancı ile kıvranırken bir kısmı çoktan sancıyı unutmuş gibiydi.

Nefes alıyordum, duyuyordum, hissediyordum fakat hareket etmek imkânsızdı. Tam olarak ne olmuştu?

Düşünebiliyordum ama düşüncelerim asla dile gelmiyordu. Parlak ışık vardı, ona doğru koşarken o parlak ışık anında her yerin kapkara olmasına neden oldu. Fakat bir tuhaflık vardı, göğsüm üzerinde hissettiğim sıcaklık iliklerime kadar işliyordu şu an.

deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin