|41|

339 39 50
                                    

Keyifli günler💜💙
İyi okumalar🙉⚘
.
.

Teni... kokusu... gözleri... dudakları...

Daha fazlasını da düşünebilirdim. Öyle ki ona olan yakınlığımdan yeterince rahatsızdı az önce düşündüklerim de öfkesini daha da arttırmıştı, ama ben halimden memnundum. Şu an ki andan, ona olan dokunuşumdan... Bu delice geliyordu belkide kulağa fakat bulunduğum durum dışarıdan bir duvarla yakın haldeymişim gibi görünsede ben rahatsız olmuyordum.

Artık rahatsız hissetmiyordum.

Eh, oda benim gibi birine dayanamıyordu tabii. Haliyle şu an olduğu gibi beni geri itmesinin sebebini buna bağlıyordum. Bu yüzden sessiz kalarak onun öfkesini atmasını izledim. Bağırıyor, kızıyor, beni parçalayacağından bahsediyor -ki bunu henüz yapabilmiş değil- hatta nasıl parçalayacağını da yorulmadan anlatıyordu.

Onu böyle izlemekten zevk alacağım aklıma gelmezdi. Değil zevk almak böylesine yakın olacağım aklımdan dahi geçmiyordu. Aslında onu birazcık sinir etmek, gerçekten eğlenceliydi.

"Düşünme artık!"

Evet, bu bağırmalarına da çoktan alışmıştım. Bana konuşuyormuş gibi geliyordu, ne güzel alıştım ama değil mi?

"Beni delirtmek mi istiyorsun sen?!"

Bak buna hayır demezdim işte. Keyifli bir sırıtmayla bedenini baştan aşağı süzerek yüzüne baktım.

"Hadi itiraf et."

"Neyi?"

"Soruna cevap vermediğim için bıçağı kızın bulunduğu yere fırlattın."

Düşününce sebebini bulmak zor olmamıştı. O an böyle bir hareket yapacağını beklemiyordum, sonradan düşündüğümde sorusuna cevap vermediğim gelmişti aklıma. Çalışanım ile konuşurken cevapsız kaldığı için bıçağı öfkeyle fırlatmıştı.

"Hadi itiraf et, kıskandın."

"Yok öyle bir şey."

Bir an boşluğa düşmüşçesine başka yöne bakarken haline gülmeden edemedim. Gittikçe gözüme daha güzel geliyordu. Ilk başlarda teninde morarıklıklar ve lekeler vardı. Dudakları çatlaktı, gözaltları koyu bir şekilde morarıktı. Ayakları yara içinde ve kurumuş kanlarla kaplıydı dizleri de aynı şekildeydi. Fakat tüm bunlar zaman geçtikçe düzelmiş kendi benliği ortaya çıkmıştı.

Güzel bir teni vardı, ve güzel dudakları.

"Beni incelemeyi ne zaman bırakacaksın?"

Bıkkınlıkla görüş alanımdan çıkarak tezgaha doğru ilerlediğinde bulunduğum yerden hareket edip yanına doğru adımladım.

"Seni inceledikçe yeni seni keşfediyor gibi hissediyorum."

Ve öyleydi de. Bana ilk gülümsediği an zihnime öyle kazılmıştı ki ne zaman gülümsediğini anımsayacak olsam anında gözümün önünde beliriyordu. Ah, belkide delirmeye başlamıştım.

"Evet delirdin, keşfedilecek bir yanım yok."

"Düşüncelerimden haberdar olduğunu bildiğim için bu sözlerini duymamış gibi yapacağım."

Bir cevap vermesini beklesemde beni yanıtlamayıp yarım kalan işime göz atmaya başladığında aniden aklıma takılan durumu dile getirme gereği duymuştum.

"Merak ediyorum..." İfadesiz bakışları beni bulurken gözlerimle önündeki malzemeleri işaret ettim. "Önündeki malzemelerin ne olduğunu biliyor musun?"

deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin