deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]

|17|

Keyifli akşamlar 💜💙
Iyi okumalar⚘🙉
.
.

1 hafta sonra

Artık düzene oturan kafemle birlikte eskisi gibi çalışmaya başlamıştım. Çalışmayı seviyordum bu yüzden kafeme geri döndüğüm için mutlu hissediyordum. Aradan geçen günler boyu o geceden sonra onu daha görememiştim. Hoş, aniden karşıma çıksa korkmazdım ama yüzünde olan lekeleri temizlese ve üzerinde pas tutmuş elbisesini değişse daha iyi olabilirdi. Onu bazen öyle görmeye katlanamıyordum. Sahi düzeltilir miydi? Pekâlâ bunu direk ona sormak daha iyi olurdu.

"Hey Jimin-ah!"

Hoseok'un sesini duymamla kendime gelerek mutfaktan çıkıp onları karşıladım.

"Hoşgeldiniz."

Boss yine formundaydı anlaşılan. Kuyruğunu öyle tatlı ve hızlı sallıyordu ki, bar masasının metalle kaplanmış yüzeyine vurarak ses yapıyordu.

"Seni ziyarete gelelim dedik, nasılsın?"

Onu bar sandalyesine oturtarak bir şeyler ikram etmek için bar masasının ardına geçip aynı zamanda Boss için mama paketini alarak kabına koyup önüne bıraktım. Onun sayesinde artık bunlara daha çok dikkat ediyordum. Düzelen kafemin önüne sokak hayvanları için su, süt ve mama kapları koymuştum.

Kendimi eskisinden daha dinç hissediyordum tabii bunun yanında güçlerin etkisi vardı ama iyi bir şey yaptığıma inandığımdan mutlu hissediyordum.

"Dostum kafe mükemmel görünüyor!"

Hoseok'un etrafa bakarak konuşmasına gülümseyerek karşılık verirken kendi yaptığım tatlı ve içeceğimden önüne karşısındaki bar sandalyesine geçtim.

"Bakalım beğenecek misin?" diyerek güldüğümde etrafta dolanan bakışları beni ve hemen ardından önüne koyduğum ikramlara döndü.

Anında yapmacık bir şekilde yüzünü buruşturmasıyla birlikte bakışlarını ikramlardan çektiğinde, "Zehirlenmeyiz değil mi?" demişti gülerek. Aynı şekilde kaşlarımı çatıp yüzüne bakarak, "Hyung." dedim otoriter bir ses tonuyla. "Benim elimden çıkan ikramdan ne zaman zehirlendin acaba?"

Kollarını önünde birleştirip düşünürmüş gibi yaparak parmaklarını çenesine sürttüğünde, "E yok artık." dedim bu sefer.

"Tamam şaka yaptım ya."

Kahkaha atarak bar sandalyesinde dönüp hazırladığım içecekten birkaç yudum alarak tadını anlamak için ağzını birkaç kere şapırdattı. Irileştirdiği gözleriyle bana bakarak bardağı eline alıp içmeye devam ettiğinde, "Voah dostum bu çok iyi." diyip aynı zamanda yaptığım tatlının tadına bakmak için çatalı çikolata kaplı tarafina batırıp kocaman bir dilim atmıştı ağzına.

Kısa sürede beğendiğini belli eden birtakım mırıltılar çıkardığında eliyle ağzını kapatıp aynı zamanda baş parmağıyla işaret yapmıştı.

"Boss..." hemen önüme oturup başını dizlerime koyarak, "Baban fazla beğendi bu sefer." dedim başına bir öpücük bırakıp. Beni anlamışçasına dilini çıkarıp gülerken başımı başına yaslayarak gözlerimi kapattım. Islak burnu çeneme değiyor aynı zamanda kendini geri çekmeden öylece duruyordu.