|20|

344 42 24
                                    

Keyifli akşamlar💙💜
Iyi okumalar⚘🙉
.
.

Normal hayat süren bir canlıyken olmaması gereken bir canavara dönüşmüştüm. Nefes alan, yaşayan... ama sonsuza kadar yaşayan.

Geçmişte büyük bir günah işlediğimi hissediyordum. Yoksa neden bu hale düşeyim ki? Acı çekmiyordum fakat uyanamıyordum da. Onun aptal mırıltısı kulaklarımı delip geçiyordu sadece. Nefesimi özellikle kesiyordu.

Ben, her ne kadar kulağa saçma gelsede artık ölümsüz bir varlıktım değil mi? Peki onun bana olan bu karşı gelişlerine neden hiç bir şey yapamıyordum?

Hayatımı yok etmek istiyordu üstelik bunu yapmaktan zevk alıyordu. Fakat bana hiç bir şey anlatmıyordu. Hayat benim hayatım ve onun ellerinde istediği zaman yok olabilirken her şeyi bilmeye hakkım yok muydu?

Lanet olan bu güçler ne işe yarıyordu?

Bedenim böylece ölü gibi yatamazdı. Sınırlarını aşmıştı o artık. Benim bir hayatım vardı, bir ailem vardı. Hangi sıfatla beni öldürmek isteyebilirdi? Beni öldürecekse sebebini bilmek zorundaydım. Canım bir top değildi, beni istediği gibi alt edemezdi.

Yanımdan uzaklaştığını hissettiğim sırada sadece kendime odaklandım ve çıplak bacağından tutarak tam yanıma ısırarak kanattığı dudağımın üzerine düşürdüm. Öfkeyle hareket ederek elimden kurtulmaya çalıştığını biliyordum. Fakat ben istersem uzaklaşabilirdi.

Bacağındaki elim bedeni altında ezilirken ani bir hareketle elimi göğsümün üzerine fırlattı. Benden tamamen uzaklaşacağı sırada bu sefer bileğinden tutarak kendime çektim. Bu hareketim dudaklarıma değen teniyle dudaklarımın sızladığını aynı zamanda damarlarımda dolaşan kanın sıcaklığını hissetmeme neden olmuştu.

Tenim ona her temas edişinde cayır cayır yanıyordu. Bu yüzden parlaklığın azalması gerekiyordu. Ben sıcaklığımı hissetmek istemiyordum, ondan gelen hiç bir etkiyi istemiyordum.

Bir şeyler söyleyerek elimden kurtulmaya çalışıyordu. Fakat söylediği şeylerin hiç birini anlamıyordum. Netliğe kavuşan duyularımı tamamen kendime kapattım. Gücüme odaklanırsam süslük niyetine durmazdi bu güçler. Işe yaramak zorundaydı.

Bileğini sıkı sıkı tutan parmaklarımın karıncalanmaya başladığını hissettim önce. Daha önce buna benzer bir şey hissetmiştim fakat oldukça arka planda kalmıştı. Şimdi ise sadece asıl kullanmak istediğim güce odaklandım. Yüzümdeki kesiğin onun sayesinde yok olduğunu biliyordum, bu dudağımı parçaladığına göre yerine getirebilirdi. Getirmek zorundaydı.

Öfkeyle dolup taşan göğsüm içime sığmıyordu artık. Bir an önce hareket etmek ve ona gününü göstermek istiyordum. Bana bu kadarını yapamazdı. Kardeşlerime zarar veremezdi.

Parmaklarım arasında olan incecik bileğine hareket ettirdiğim diğer elimi de sararak tamamen bedenime temas etmesini sağladım. Temastan nefret ediyordu değil mi? Oysa benimde nefret duyduğum birçok şey vardı. Fakat hiç birini önemsememişti. Demek ki bende önemsemeyebilirdim, sonu travma yaratmaya kadar gidecek bile olsa.

Artık her bir uzvumun sıcaklığını hissederken aynı zamanda hissettiğim sızıyla bileğini daha sıkı tuttum. Nefesini tam dudağımda hissediyordum fakat istediğim bu değildi. Dudağımı nasıl bu hale getirdiyse aynı şekilde düzeltmeliydi.

Sıkıca kapalı olan gözlerimi aralamak için ugraşsam da tutkalla yapıştırılmış gibi kapalıydı.

Avuçiçimde hissettiğim parlaklıkla benden bağımsızca hareket eden elimi aynı şekilde hissetmem bir oldu. Elimi durdurmak için tek bir hamle yapamıyordum.

deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin