|38|

332 40 39
                                    

Keyifli akşamlar💜💙
Iyi okumalar⚘🙉
.
.

Kaç kere daha haksızlığa uğraması gerekiyordu? Tanrı'nın verdiği ve sadece tek yaşam kaynağı olan nefesine bile göz dikmişlerdi. Bunun neresi adildi?

"Beni onlara teslim et."

Sesindeki titremeyi ilk defa böylesine net duyuyordum. Hissettiğim sızlamalar onların etrafı sarmasıyla daha da artıyordu. Parmaklarım direksiyonu sararken sıkıca kapattım gözlerimi.

Onlarla baş edebiliriz.

"Çok fazla olduklarını görmüyor musun beni onlara teslim et dedim."

"Lanet olası bu güçler ne işe yarıyor?! Hiç bir yere gitmiyorsun!"

Sesimi yükseltişim beraberinde sırtımın da acımasına neden olmuştu. Sanki derin nefes alıp verirken o derin kesik daha fazla açılıyordu.

"Anlamıyorsun-"

"Sana hiç bir yere gitmiyorsun dedim. Bir şekilde zararlı çıksakta onlara teslim olmayacaksın, anladın mı?!"

Öfkeyle burnumdan soluyarak arabayı istop edip anahtarı geri çevirdim. O ne yaptığımı öylece izlerken sessiz kalarak sadece aklımdan geçenlerini okumasını istedim, çünkü biraz sonra yapacaklarımı anlatmak zor olacaktı.

"N-Ne demek istiyorsun? Ne yapacaksın?"

Ard arda sıraladığı sorularını duymazdan gelerek emniyet kemerimi çıkardım hızla. Şu an için tek isteğim Seokjin Hyung'un arabasına zarar gelmemesiydi çünkü bebeği gibi sevdiği arabasının tüm masrafını bana ödetebilirdi.

"Ne düşünüyorsun, ne diyorsun sen?"

Öylece anlamamış gözlerle yüzüme bakarken hemen arabadan aşağı indim. Bundan sonrası bedenimin vereceği tepkilere göre ilerleyecekti. Şimdiden avuçlarımın ısındığını hissedebiliyordum fakat bu hissedişim sırtımdaki acıdan ötürü gidip geliyordu.

"A-Ah!"

Aniden işittiğim Jennie'nin sesiyle henüz arabadan inmek üzereyken yanına doğru adımladım. Her bir hareketimizin izlendiğini çok net hissedebiliyordum.

"Ne oldu?"

Buruşan yüz ifadesine öylece bakarken iyi olduğunu belli edercesine derin nefesler alıp verdi. Sanki son nefeslerini alıp verir gibi davranıyordu.

"Neyin var?" diye sordum bu sefer. Çünkü yarı ayıkken de aynı şekilde davranmış, hatta arkadaşları ne olduğunu sormuştu ona.

"İyiyim, sorun yok."

Tuttuğum kollarını ellerim arasından çekerek yerinde doğrulduğunda bakışlarını etrafa gezdirdi.

"Onlar bizi izliyorlar."

Onları net iyi görüyor olmalıydı, bu yüzden yerlerini bilircesine bakıyordu etrafa.

"Yanlış bir şeye kalkışmayı bırak ve beni onlara ver, zarar görebilirsin."

Defalarca aynı şeyi söylemesi canımı sıkmaya başlamıştı. Çok fazla olmalarından ne diye bu kadar korktuğunu anlayamıyordum. Gücü vardı, bunları kullanmak sonuna kadar savaşmak varken ne halt yemeye teslim olmayı düşünebilirdi?

"Güçlerini birleştirdiklerinde ortaya çıkan gücün bizi parçalara ayıracağını ve asla geri dönüşü olmayacağını bil."

Sert ses tonuyla düşüncelerime hızlı bir yanıt verip önüme doğru geçtiğinde onu izlerken karışan aklımda dolanan soruyu sordum kendime. Fakat onun yeniden az önceki gibi bağırdığını işittiğimde koşarak yanına gittim.

deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin