|45|

314 38 39
                                    

Herkese selam💜💙
Keyifli okumalar🙉⚘
.
.
Gece bize kucak açmış gibiydi. Ay ışığının altında göl kenarındaki ağacın dibinde öylece oturmuş ateş böceklerinin etrafa ışık saçan ve güzellikleriyle göz dolduran hallerini birlikte izliyorduk.

Şaşkındım. Hayatım boyunca atmadığım kahkahayı, yaşamadığım birçok mutluluğu bu gece yaşamıştım. Şimdi ise onunla birlikte sanki hep bir aradaymışız gibi hissediyordum. Atmayan bir kalbe sahip bedenim yinede birçok duyguyu yaşıyordu.

Bir gün kalbim atar mıydı? Duyguların etkisi olur muydu? Bir gün... yaşayan bir bedene dönüşebilir miydim?

"Ne düşünüyorsun?"

"Huh?" Aniden işittiğim sesiyle bakışlarımı gölden çevirip gövdesine yaslı bedenimi hareket ettirerek yüzüne doğru döndüm. "Ah... iyi hissediyorum, uzun zaman boyunca hep böyleymişiz gibi bu garip geliyor kulağa ama iyi hissediyorum."

"Yani, huzurlusun." demişti kollarını bedenime sararak. O an tam sırtımda atan kalp ritmini hissetmem bir olmuştu. Öyle kuvvetli ve belirgindi ki kendimi göğsüne daha çok bastırma isteğine engel olamadım.

"Sanırım biraz sonra ağaç ile bütünleşeceğim."

O an nefeslerinin sıklaştığını fark etmemle kendimi ışık hızıyla geri çekip kolları arasından çıkarak ona döndüm hemen. "Iyi misin?" Düşüncelerinde kendisine çok baskı uyguladığımı ama sebebini tahmin edebildiğinden bahsettiğinde kaşlarımı çatmadan edemedim. "Neymiş tahmin ettiğin?"

"Biz hala bu düşünce kapama tuşunu neden bulamadık? Kanadımız bile var ama bu tuş yok." demişti sitem edercesine. Haline gülerek yanına otururken, "Düşüncelerini duymak hoşuma gidiyor." diye mırıldandım. Çünkü gerçekten hoşuma gidiyordu hatta şu an beni göz ucuyla inceliyor olduğunu anlatması her defasında onun gözünden kendimi dinlemek içimi garip bir hisle dolduruyordu. Heyecanlanıyor muydum yoksa? Ah, bilemiyordum ama onun gözünden kendimi düşününce sanırım güzel bir yüzüm vardı.

En son canlıyken kendimi görebiliyordum sonradan kendimi göremiyor olmak canımı epey sıkıyor öfkelenmeme sebep oluyordu ama şimdi onun beni anlatıyor olması tün siniri öfkeyi anında yok etmişti. Artık kendimi iyi hissediyordum.

"O yüzden böyle gülüyorsun değil mi? Bir daha düşünmeyeceğim."

Sözleri üzerine saatler önce bir şey yapacağından bahsedip bana sarıldığından öpmek yerine böyle bir şey yaptığını düşüncesinde geçirdiğinde hızla koluna vurdum.

"Yani sarılman öylesine miydi? Beni öpecektin ama yerine sarıldın mı? Bunu nasıl yaparsın?!" Öfkelenmiş gibi koluna vurmayı sürdürürken o halime gülmemek için kendini tutuyordu. Orada benim bile ilk aklıma gelen ama aklımdan geçirmemek için hızla def ettiğim düşünce buydu. Öyle bir konuşuyordu ki ne yapacağımı unutuyordum resmen.

"Bir saniye bir saniye." dedi aniden bileklerimi yüzük parmaklarıyla kavrayarak. "Sen az önce..." Düşüncelerinden duyduğum imalı bakışlarıyla yüzüme bakarak üzerime doğru eğildiğinde kendimi kısa sürede çimlere uzanmış halde bulmuştum.

"Sen az önce sana sarılmak yerine öpmemi mi istedin yani?"

"Ne? H-Hayır."

Onu mu demek istemiştim? Beni öpmesini... Tanrı aşkına ne saçmaladım az önce ben? Hayır kesinlikle o anlamda değildi sözlerim. Öyle miydi yoksa?

Konuşmak için dudaklarımı aralarken onun üzerime daha çok eğilmesi ve ağırlığını bırakmasıyla göğsümün hemen altında hissettiğim belirginlikler düşünme işlevimi aniden durdurmuştu. Saniyeler içinde sıcaklayan bedenlerimizden çıkan ışık kıvılcımları ateş böcekleriyle birleşmişçesine etrafımızı sararken ben hala hissettiğim belirginliklerde takılı kalmıştım.

deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin