|2|

1.9K 124 156
                                    

Joseon 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Joseon 

Buraya adım attığım ilk günden bu yana cezanın en ağır bedelini ödüyordum şimdi. Bilerek yapmadığım bir hata yüzünden acı çekiyordu tüm uzuvlarım. Gözlerimden akıp giden birkaç damla yaş bile kuruyarak toz oluyordu.

"Demek bir canı kurtardın, ha!"

Karanlık en ürkütücü haliyle duruyordu karşımda. Ses ise o koca karanlıkta yankılanarak kulağıma işliyordu. 

"Yaptığın hatanın bir bedeli olacak farkındasın değil mi?!"

Parmak uçlarım sızlarken ellerimi sıkıca yumruk yaparak beyazdan tamamen soyutlanmış olan giydiğim hanbokun altına sakladım.

"Sana bahşedilen gücün ne kadar önemli olduğunu görmüyor musun! Nasıl bu kadar dikkatsiz davranırsın!"

Titreyen dudaklarımdan bıraktığım kesik kesik nefeslerimle kapalı duran gözlerimi açarak ucu gözükmeyen karanlığa baktım.

"Bilerek değildi-"

"Nasıl olduğu ile ilgilenmiyorum, sen buna dikkat etmek zorundaydın!"

Sessiz kaldım. Buraya gelişim bile adil değilken yine de tek kelime edemezdim, çünkü sessizliğe mahkumdum.

"Sana o canı öldürmen için son bir şans tanınacak eğer bu şansı da kaybedersen gerçek bir ceza nasıl oluyormuş onu öğreneceksin!"

"Bilerek öldürmek kurala aykırı." dedim titreyen sesimi bastırmaya çalışarak. Karanlık deniz dalgası gibi hareket ederek etrafımda turluyordu.

"Unutma bu senin son şansın. Öl ya da öldür."

"Aşağılıkça." demek istesemde sesimi yükseltemedim. Çünkü her bağırışım ölü bedenimin toza dönüşmesini sağlıyordu.

"Bir patlama olacak, ölen bedenleri onunla birlikte yok edeceksin. Emirleri yerine getirmezsen olacakları biliyorsun değil mi...?"

Başımı etrafımda deniz dalgası gibi dönmeye devam eden karanlığa çevirdiğimde tam karşımda hareketsizce kaldı.

"Yaptığın bu hata seni bir sonsuzluğa hapseder, çünkü biliyorsun sen sadece yeryüzünde yaşayan ölü bir meleksin. Tanrı'nın sana bahşettiği bu gücü yanlış kullanırsan yok olursun Jennie Kim!"

Bağırışı tüm uzuvlarımı titreterek yok oldu önümden. Zifiri karanlığın yerini Ay ışığı alırken derin bir nefes saldım dışarı. Parmak uçlarım gittikçe sızlayışını arttırıyordu.

Buraya terk edilirken aklıma kazınan kuralları hatırlamıştım. Unutulmaması gereken ve hatırlamak zorunda olduğum o kurallar... Adil olmayan bir ceza çekiyordum.

Derin bir nefes daha bırakarak yerimden doğrulup kendimi dışarı attım. Ay bu gece dolunaydı, önümü muazzam ışığı ile aydınlatırken büyük tahta kapılara doğru ilerleyerek oradan uzaklaştım.

deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin