|13|

405 38 32
                                    

Keyifli günler💜💙
Iyi okumalar⚘🙉
.
.

💢

4 gün sonra

Saat: 13:45

Yeni koli içindeki servis tabaklarının kalan on tanesini de raflara dizdikten sonra boş koliyi katlayarak kenara bıraktım. Aradan geçen süre boyunca kafenin içinin büyük bir kısmı düzeltilebilmişti. Kullanılması için hala hasarların giderilmesi gerekiyordu bunun için biraz daha bekleyecektim.

"Jimin, Jimin, Jimin!"

Jungkook'un koşar adımlarla yanıma gelmesiyle yeni koliyi açamadan ona baktım.

"Ne oldu?"

"Tanrım buna inanamayacaksın! Ah, kafanı kırmamam için hiç bir sebep yok ama şu an çok mutluyum!"

Kendinden emin tavırlarıyla konuşurken söylediklerini anlamaya çalışıyordum. Fakat kafam karışmıştı.

"Söylesene, ne oldu?"

Cebinden telefonunu çıkartarak ekrana saniyelik dokunmalarından sonra telefonu yüzüme tuttu.

"Bak şuna!"

Ekrandaki haber yazısıyla birlikte afallayışıma engel olamadım. Telefonu elinden alarak yazıları daha rahat okumak için biraz daha yaklaştırmamla adımı okuyan gözlerim kocaman olmuştu. Dur biraz... hah, bu nasıl mümkün olur?

Ekranda liseden kalma bir videom vardı ve bana ait bir haber yapılmıştı. Üstelik en çok takip edilen magazin sayfasının yaptığı bir haberdi bu.

"Busan Sanat Lisesi'nden sızdırılan video aracılığıyla tanınan lise son sınıf öğrencisi Park Jimin için yüzlerce fan hesabı açılmış durumda  yayınlanalı henüz 2 saat olmasına rağmen twitter gündemi hâlâ bu çocuğu konuşuyor... Ah, saçmalık bu!" dedim telefonu ona geri vererek. "Kim çıkardı bunu ortaya?"

"Bilmiyorum ama bu müthiş bir haber. Çocukları bir araya toplamak için daha iyi bir haber olamazdı. Tanrım ünlü oluyorsun çaylak Park Jimin!"

Ben... tek o adam ile görüştüm bu konuyu. Benden haber beklediğini söylüyordu. Yoksa o mu yayınlamıştı bu videoyu? Önümdeki tabak dolu koliye sert bir tekme atarak siyah önlüğü uzerimden çıkarıp kafede dışarı çıktım.

"Hey nereye? Ne oldu birden? Yah' Jimin-shii!"

Arkamdan seslenen Jungkook'a şu an cevap verecek halde değildim. Aksine fazlasıyla sinirliydim ve kalbini kırmak hiç istemiyordum.

Eğer bunu o adam yaptıysa gerçekten polise verecektim. Kimse buna cüret edemezdi. Ünlü olmak değil bir dansçı olmak istiyordum. Lanet olası o adam böyle bir şey yaptıysa gerçekten canını okuyacağım.

.

Yaklaşık on beş dakika süren yürüyüşüm sonunda evin önüne gelerek cebimdeki anahtari çıkarıp deliğe soktum. Bir iki kilitten sonra kapıyı açarak içeri girip hemen yan taraftaki komidyonun çekmecesini açarak sıradışı rengiyle önümde duran kartı elime alıp telefonumu cebimden çıkararak numarayı tuşladıktan sonra kulağıma götürdüm. Aradan geçen birkaç saniyelik çalmanın sonunda sesini duyduğumda, "Iyi günler konuşmamız gerekiyor musait misiniz?" dedim. Öyle sinirliydim ki parmaklarımla telefona uyguladığım kuvveti hissedebiliyordum.

"Park Jimin, her şey yolunda mı?"

"Yolunda mı değil mi onu bana siz söyleyeceksiniz. Bir saat sonra kafemin önünde buluşalım." diyerek telefonu yüzüne kapattım. Sertçe komidyonun üzerine bırakırken sinirime hakim olmaya çalışarak derin derin nefesler alıp vermeye çalıştım. Sinirimi şu birkaç gündür kontrol altına almak aşırı güç olmaya başlamıştı.

deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin