|4|

939 90 106
                                    

Keyifli akşamlar💜💙
Iyi okumalar⚘🙉
.
.

Keyifli akşamlar💜💙Iyi okumalar⚘🙉

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2019

Anlamaya çalışıyordum hala. Nasıl durumu ciddiyken bir anda ayağa kalkmış olabilirdi? Bakışlarım açık avuçlarımı inceleyip duruyordu. Bu
tam olarak bir mucizeydi. Neredeyse ölmek üzere olan bir kadın sapasağlam ayağa kalkmıştı.

"Dostum, iyi misin?" Hoseok'un omzuma vurmasıyla irkilerek ona döndüm. Parmaklarımı birbirine kenetleyerek başımı aşağı yukarı sallayıp etrafı incelemeye başlarken aslında iyi olmadığımı hissediyordum. Hoseok korktuğundan bir banka oturup benim kendime gelmemi beklemişti. Fakat hala kendimde değildim. Durumu atlatabilmiş değilim çünkü. O doktor kadının soğukkanlılığı bir yana durumunun ciddi olduğunu söylediği hali ve ardından o kadının ayağa kalkması, düşündükçe kesinlikle daha ürpertici bir hal alıyordu.

"Istersen eve gidelim, Jungkook'a sonra uğrarız."

"Hayır..." dedim ayağa kalkarak. Zaten yeteri kadar korkutmuştu. Bir de eve dönmeyi kabul edersem daha da endişe edecekti. "Gidelim hadi."

Boss, Hoseok'un ayağa kalkmasıyla birlikte yattığı yerden kalkarken başını okşayarak yeşil yanan ışıkla birlikte hızla karşıdan karşıya geçtik. Hoseok emin olmadığını belli eden bakışlar atıyordu gözlerime. Ona iyi olduğumu söylesem bile muhtemelen bana inanmayacaktı. Evet, hala olayın etkisindeydim ama artık bu durumu düşünerek iyice paranoyağa bağlamamalıydım.

Ilerlediğimiz kaldırımdan ara yola girerek önümüzdeki hafif bayırı çıkmaya başladık. Ne zaman bu yolu çıksak Jungkook gerçekten burayı çok aramış mıydı düşünmeden edemiyordum. Araba sesleri arkamızda kaldığından yürüdüğümüz yol ıssız bir hal alıyordu.

"Bu akşam da eve dönmezse kulağından çekiştirerek götüreceğim eve." Hoseok'un güldüğünü işitmemle ona döndüğümde başını iki yana sallarken artık iyi olduğuma emin olduğunu anlamamla derin bir nefes verdim. En azından hala aklı ben de diye tereddütte kalmayacaktım.

Siyah demir kapının önüne gelmemizle birlikte yarı açık kapıyı ittirerek önce Boss'u ardından da sırayla Hoseok ve ben girdikten sonra gelen yumruk seslerine doğru ilerlemeye başladık.

"Boss'u bir anda görünce bakalım ne yapacak?" diye kulağıma fısıldayıp tasmasindan ipini çıkarmasıyla Boss koşarak yanımızdan uzaklaşıp ona doğru gitmişti. Ardından duyduğum havlama sesiyle Hoseok yüzünde amacına ulaşan bir gülümseme sergilerek elimi kavrayıp omzunu omzuma vurdu.

"Ah! Sen nerden çıktın böyle?" Jungkook'un bağrışını duyarken kısa olan koridoru bitirip sağa dönmemizle karşımda gördüğüm manzaraya gülmeden edemedim.

Boss Jungkook'la kendi dilinde tanışmıştı.

"Boss, gel oğlum!"

Jungkook şaşkın gözlerle bize bakarken Boss onun yüzünü yalamayı bırakıp Hoseok'un yanına gitti.

deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin