|34|

408 44 88
                                    

Keyifli günler💜💙
Iyi okumalar⚘🙉
.
.

💢

'Kardeşlerimi kurtarmam için bana yardım et' demişti var gücüyle bedenime sarılırken. Hemen ardından ise özür dilemiş aklımı tamamen karıştırmıştı. Adımı haykırması ağacın gövdesinde yaslanmış bedenimin ilk defa irkilmesine neden olmuştu. Daha önce düşüncelerini işitiyor ona göre yanına gidiyordum şimdi böylesine adımı haykırması ona gelmem gerektiğini hissettirmişti ve gördüğü rüyanın aslında yaşandığını ve kardeşleri olarak gördüğü bedenlerin tehlikede olduğunu söylemişti bana.

Gördüğü sahneler anlamsızdı ama gerçekti. Onlara kendini anlattıktan sonra eve gelmeyi reddetmişler kaldıkları başka yerde de çıkan yangından dolayı Boss sayesinde kurtulmuşlardı.

Evet Boss.

Havlamasıyla hepsini teker teker uykularından uyandırdıktan sonra onları neredeyse bluzunun kollarından ısırarak çıkarmıştı dışarı.

Fakat tuhaf olan başka ve göze batan bir şey vardı. Apar topar buraya gelişimizin ardından gözlerimin gördüğü karanlığın kuyruğu olan bir diğer ve son gölge görüş alanıma saniyeler içinde girip kaybolmuştu. Onun burada durduk yere bir işi olmadığına emindim. Kardeşleri olarak gördüğü bedenlerin kaldığı yer oldukça iyi dekore edilmiş ve yangın çıkmasına neden olacak herhangi bir şey yoktu. Yani bu yangın tamamen onun yüzünden oluşmuştu.

Lanet olası canımı iyice sıkmaya başlamıştı artık. Birinden Jimin sayesinde kurtulmuşken bir diğerinin böyle başı boş dolaşması sinir bozucu olmayan görüntüsünü parçalama isteğimi arttırıyordu.

O, benden yardım istemişti fakat asıl yardımı yapan sevgili Boss'tu. Ben sadece Boss'un beni hissetmesini sağlayarak onu uykusundan uyandırmış aynı zamanda yangının büyümesini engellemiştim.

Yani yaptığım hiç bir şey yoktu.

Ne kadar süredir onu ve arkadaşlarına olan bağlılığını uzaktan izlediğimi bilmiyordum. Buraya geldikten dakikalar sonra onların sağ çıkmasıyla sessizce yanından ayrılmış onun ağlayarak arkadaşlarına sarılışına bakmıştım.

Bu manzara bir zamanlar aileme olan bağlılığımı hatırlatıyordu bana. Sevgi kelimesini içinde barındıran benliğim ölümü tadana kadar onlarla mutlu vakitler geçirmiştim.

Hafızam her bir yılı ince ince hatırlarken aileme olan bağlılığımdan kesik kesik sahneleri hatırlıyordum sadece. Karanlığın esiri olduğum zamanlarda hafızamda iyiye ait her şeyi sessizce silmişti. Belki de kendimi bir şeyleri hatırlamaya zorlamasaydım onlara ait hiç bir şey hatırlayamayacaktım.

Ne kadar adildi ki bu? Hak etmediğim bir ölümü yaşamış birçok duygunun hissini unutmuştum. Tanrı bana acısa da hatırladığımdan fazlası olan hatıralarım bir bir yok olmuştu.

Tanrı bana gerçekten acımış mıydı?

Gözlerimin gördüğü duygu kelimesini barındıran manzaraya izledikçe tuhaf hissedişime bakılırsa, hayır.

Derin bir nefes bıraktığım sırada yanağıma doğru süzülerek anında yok olan gözyaşımı fark ettiğimde hala nemliliğine alışamadığım dudaklarımda hissiz bir tebessüm oluştu.

Tanrı da mı beni kandırmıştı?

Belki de evet.

Gittikçe hissizleşiyor muydum yoksa bir şeyler hissetmeye mi başlıyordum emin değildim. Tek anlayabildiğim ara sıra tuhaf şeyler hissettiğimdi ve kısa bir an oluşup gidiyordu.

deadline: decipher |jenmin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin