1.9

13.2K 1.1K 254
                                    


"Haydi Poyraz başkan bastır."

Tribünlerde Yeliz' in bana ayırdığı yere oturmak yerine üzerine çıkmış Poyraz' a tezahürat yaparken bazıları benden sıkılmış olacak ki bana bakarak gözlerini deviriyorlardı.

Çok  da tın.

Araya girilmesine bir dakika kalan tribünlerden sahaya geçtim. Takımın sucusu ben olduğum için elimde poşetle tüm takıma su dağıtırken Poyraz' ın yanına oturdum.

"Haydi Poyraz. Şunun şurasında ne kadar kaldı ki? Biraz daha dayan koçum."

"Koçtan daha iyi motivasyon kaynağısın Mısra. Cidden."

"Tabi ne sandın?"

"Cıvıma lan hemen."

Biz gülerken Poyraz pis bir ifade ile bana bakmaya başladı. Bunun anlamını ne yazık ki biliyordum. Terli saçlarını üzerime sürmek için hareketlenince ayağa kalkıp geri geri gitmeye başladım. 

"Yapma Poyrazcım. Hem neden sinsi sinsi üzerime geliyorsun?"

Poyraz bir şey demek yerine bana sırıtırken geri geri gitmeye başladım. Sırtım bir bedene çarparken hızla onun arkasına saklandım. Ellerimle formasını tutarken Ali' yi direk tanımıştım.

"Beni koru Poyrazdan. Sonra ödeşiriz."

"Kaç para vereceksin?"

"Fırsatçı. Kantinden tost ısmarlarım."

"Bir kuru tost için mi Takım kaptanına karşı geleceğim?"

"Ne istiyorsun?"

"Okulda tost, kahve ve karamını yerim."

"Çüş. Karam olmuş 3 lira. Öğrenciyim ben ya!"

"O zaman sen bilirsin."

Önümden çekilirken formasından geri tuttum.

"Anlaştık."

Ellerini Poyraz' a doğru kaldırırken o da bir sağa bir sola gidiyordu.

"Beni sol köşemden vurdu kaptan. Affet."

Poyraz gülerek koçun yanına giderken ben de ellerimi gevşetmiştim. Ona dönerek ellerimi göğsümde bağladım.

"Ne yani sol köşen  tost mu?"

"Hayır."

der demez kaşlarını çattı.

"Yani karam, kahve ve tost."

Başımı olumlu anlamda sallarken maçın başlayacağını anladığımda tekrar tribünlere yöneldim.

Şu Ali ne tuhaf çocuktu.



Ananım * Yarı Texting*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin