Ya şu resmin güzelliğine bakar mısınız aceba?
Yerim sizi
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn
Okula girerken yol üstündeki kahveciden aldığım kahveyi içiyordum. Arada bir alsam da bu kahvenin kokusu da tadı da bambaşkaydı. Kahve çekirdeklerini günlük öğütüyorlardı. Yeni öğütülmüş kahve çekirdeğinin kokusu da tadı da enfesti.
Erken gelince yukarı çıkmak yerine bizimkilerle oturduğumuz kamelyaya geçip oturdum. Bacaklarımı ileriye uzatırken sırtımı arkaya yasladım. Canım bacaklarım ne çok yorulmuşlardı yol boyunca.
Kulaklıklarımı takıp müzik dinlerken güneşimin kapanmasıyla gözlerimi araladım. Karşımda Ali duruyordu. Kulaklığın tekini çıkarırken sorgularcasına ona bakıyordum.
"Poyraz' ı soruyorsan daha gelmedi."
"Yo Poyraz' ı sormayacaktım."
"Eee?"
"Bana sözün vardı."
"Ha şu sol köşen olan üçlüyü mü diyorsun?"
"Hı hı"
Bacaklarımı kaydırıp ayaklarımı yere bastım. Rahattım ama bir Mısra Emir sözlerini tutardı.
Bir bakıma.
"E hadi gel gidelim."
Kantine gidip söz verdiğim gibi karam, kahve ve tost aldım On aldıklarımla birlikte kendime de tost aldım. Boş mideye kahve içince midem bulanmaya başlamıştı.
Masaya aldıklarımı küçük bir tepsiyle koyup sandalyelerden birine oturdum.
"Hadi afiyet olsun."
"Kesene bereket. Eyvallah."
Birkaç lokmada tostu midesine indirirken ben daha yarısındaydım. Bir an bende mi bir problem var desem de yoktu. Ali çok hızlı yiyordu.
"Sakin ol kaç gündür açsın?"
Ben gülerken önce bitmiş tostun çöpüne baktı. Sonra benim daha yarım bile olmayan tostuma bakarken yanakları hafiften kızardı. Dış görünüşüne tezat olan bu görüntüsü karşısında şaşırmıştım. Bir şey belli etmemeye çalışarak gülümsedim. O da elini ensesine atarken zoraki gülümsedi.
"Kusura bakma ya. Hızlı yemeye alışmışım. Farkında değildim."
"Yok be şaka yapmıştım ben. Sakin ol. "
Elimi omzuna koyup hafifçe iki defa vurdum. Kötü hissetmesini sağlamak değildi amacım. O da başını sallarken başka bir sandalye çekilmesi ile başımı kaldırdım. Poyraz gelmişti.
"Napıyorsunuz ya? Mısra hanım sizi sınıfta bulamayınca ikinci mekanınıza geleyim dedim."
Elleriyle saçlarımı karıştırırken eline vurup geriye çekildim.
"Yılışma çocuk adam. Maç günü Ali' ye sözüm vardı. Sol köşesi üçlüsünü ısmarladım."
"Sol köşesi üçlüsü mü?"
"Aynen öyle söyledi. Ama yani neden tost, karam ve kahve?"
"Ya hayır öyle değil. Onlar için demedim. Ben yemek yemeyi çok severim. Ondan."
"Anladım."
Poyraz oturduğu yerden biraz öne doğru kaydı. Ben telefonumla oynarken onların birbirlerine kaş göz yaptıklarını hissedebiliyordum.
"Lavaboya anlaşıp giden kızlar gibi birbirinize ne kaş göz yapıyorsunuz Poyraz?"
Ali gülmemek için ciğerlerine derince bir nefes çekerken Poyraz öksürdü.
"Ya kızım sen nasıl bir insansın ya? Burada iyilik peşindeyiz. Sevap kasacağım belki?"
"Ne sevabı, ne diyorsun?"
Poyraz dilini ısırırken benden bir şeyler sakladığına artık emin gibiydim. Onun hareketleri değildi bu.
"Şey yapacağım ben şey, ha sana şey diyecektim."
"Ne diyecektin? Benden ne saklıyorsun?"
"Ya ne saklaması? Senin fizik notarı almış başını gidiyor. Lütfü bu sene kesin seni bırakacak. Ali' nin de fiziği çok iyi. Ben de sana sormadan onunla konuştum. Sana yardımcı olabilir mi, diye."
"Keşke bana da bir sorsaydın Poyraz. Belki işi vardır."
"Yok işim. Yani müsaitim. Senin için de uygunsa haftanın 2 veya 3 günü öğlen arasında kütüphanede çalıştırırım sen."
"Senin için zahmet olmasın? Bir de öğlen arası bana da ders anlatırsan başın ağrımaz mı?"
Kafasını iki yana sallayıp bana baktı.
"Sorun değil benim için. Hafta içi iki günü okul çıkışı takımın antrenmanı var. Onun haricinde bir kafede çalışıyorum. Hafta sonu da antrenman var. Onun haricinde yine kafede oluyorum."
"Bu kadar yorgunken ben de yormayayım seni?"
"Sorun değil. Hem birilerine anlatırken ben de tekrar ediyorum. Kafama tam oturuyor."
"Tamamdır o zaman. Tekrardan teşekkürler. Benim gitmem lazım. Ali sen hangi günler çalışacağımızı haber verirsin."
Çantamı alıp masadan kalkarken Ali' nin sesini duymuştum.
"Oğlum niye pat diye söylüyorsun ya?"
____________
Heyyyoooo nasılsınız?
Mısra hakkında düşünceleriniz?
Poyraz hakkında düşünceleriniz?
Ali hakkında düşünceleriniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ananım * Yarı Texting*
Teen FictionMısra: Sen kimsin? 053********: Ben ananım. Mısra: jhvksfvjsghsvsjsbks anamsın? 053********: Klavyeye sokayım ya. Ben anonim yazacaktım. Mısra: Geçti artık. Anamsın bundan sonra. Wattpad' de 'Ananım' adı ile yayınlanan ilk kurgudur.