Hafta içi için kendime güvenemiyorum. Size çerezlik ekstra bölüm bıraktım ballarım :)
Kampın geri dönüş gününde herkesi kontrol ediyor, arkamızda eksik bir şey bırakmamak için olanca çaba sarf ediyordum. Bu işteki en büyük destekçim Yeliz' di. Zira kendisi o kadar üzgündü ki bir dakika boş kalmak istemiyordu.
Onun için o kadar çok üzülüyordum ki ayrıca bir şey yapamamamın çaresizliği vardı üzerimde. Ne yapsam eksik kalacak gibi hissediyordum. Ancak Yeliz teselli edilmek istememişti. Bunu kendisi atlatabileceğini söyleyerek bu konu hakkında konuşmamı yasaklamıştı.
Tabi bu arada benim haricimde Yeliz' in bir destekçisi daha vardı. Hatta benden çok destek oluyordu.
Can Akay' dan bahsediyorum. Basketbol takımının ciddiyetsiz şutörü.
Konu Yeliz olduğunda öyle bir ciddileşiyordu ki değil ben takım bile şaşırıp kalmıştı. Olanları az çok anlamıştı ama buna rağmen Yeliz' e destek olması her insanın yapabileceği bir şey değildi.
Gelelim bana ya da bize. Ali Asaf ve benden söz ediyorum tabi ki.
Ali Asaf, yıllar sonra ciğerlerimde papatyalar açtıran güzel bakışlı adamım. Ona baktıkça kendimi evimde gibi hissetmem normal miydi? Sanmam.
Bir dakika! Bu ilişkinin hala odunu benim. Ama Asaf şuan bunları okuyamaz. O zaman buraya da söyleyeyim. Ali Asaf seni seviyorum.
------
Sonunda otobüse bindiğimde Asaf, Yeliz ile yer değiştirmişti. O benim yanıma otururken Yeliz de Can' ın yanına geçmişti. Ben ona gülümserken kulaklığının tekini bana verdi. Kulaklığı takarken elini belime atıp beni kendine çekerken ben de başımı omuzuna yasladım.
"Yaz gelirken karışır böyle şeyler
Neşeyle endişeler
Ayak bastığı
Her yerdeler
Üzerimden gemiler geçer
Kaldırma kuvvetimdekiler
Burası benim krallığım
Sıkılırsan güneşten
Gece oluruz erkenden
Sen istersen
Karşılığında istediğim
Geçmişin geleceğin
Benim
Olsun"Kulaklık olmayan kulağıma şarkıyı fısıldarken hangi sesin daha güzel olduğuna da karar veremiyordum. Sesi de çok güzeldi vicdansızın.
Bit türlü rahat edemediğimi fark etmiş olmalı ki bana döndü.
"Sırtını cama yasla."
"Ne?"
"Hadi Mısra."
Başımı sallarken sırtımı cama yaslayıp ona döndüm. Anında bacaklarımın altından kollarını geçirip bacaklarımı kucağına koydu. Anın paniğiyle boynumu ona sarıp sessiz bir çığlık atarken o da kıkırdadı. Bana gülümseyerek bakarken onun gülümsemesine hipnotize olmuştum. İçimden geçirdiğim sözleri sesli söylediğimin farkında değildim.
"Manzaraya sırtımı döndüğüm için üzülüyordum. Asıl manzara buradaymış."
O bununla birlikte gülümserken tam karşımdaki fotoğraf sesiyle gözlerimi gözlerinden çekip yanımızdaki koltuklara baktım. Yeliz ve Can' ın elinde de telefon vardı ve kameraları bize doğrultulmuştu.
"Can ya! Sana sessize al demiştim."
"Sessize aldım sanıyordum ne yapayım?"
Onlar tartışırken Yeliz fotoğrafı bana göndermişti bile. Fotoğrafı açarken Asaf da telefona bakmak için eğilmişti. Fotoğraf yüklenip de netleşirken gülümsedim. Güzel çıkmıştık.
O da gülümserken uykumun gelmesiyle başımı göğsüne yasladım. O da başını benim başıma yaslarken çoktan uyuya kalmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ananım * Yarı Texting*
Teen FictionMısra: Sen kimsin? 053********: Ben ananım. Mısra: jhvksfvjsghsvsjsbks anamsın? 053********: Klavyeye sokayım ya. Ben anonim yazacaktım. Mısra: Geçti artık. Anamsın bundan sonra. Wattpad' de 'Ananım' adı ile yayınlanan ilk kurgudur.