Okulun arka bahçesindeki banka Poyraz ile beraber oturmuştuk. Benimle konuşmak istediğini söylemişti. Şimdiyse kaşları çatık bir biçimde bana bakıyordu.
"Poyraz bana neden öyle bakıyorsun?"
"Nasıl bakıyormuşum?"
"Hmm kızgın gibi?"
"Bana ne zaman söyleyecektin Mısra. Bir arkadaştan daha fazlası olduğumuzu sanıyordum."
"Neyi söyleyecektim ki?"
"Herifin birinin sana aylardır mesaj attığını, her adımını takip ettiğini, seni sevdiğini söylediğini..."
"Nereden öğrendin ki?"
"Şuan sorun nereden öğrendiğim mi?"
"Poyraz-"
"Ben anlayışsız biri değilim ki Mısra. Aylardır sende ne problem olduğunu çözmeye çalışıyorum. Eğer bilseydim bunu aramakla uğraşmazdım."
"Neyi bilseydin?"
"Senin de ondan hoşlandığını."
"Ne?"
Poyraz bana şaşkın bakışlarla baktı. Bunu beklemiyor gibiydi.
"İnkar etmedin?"
Bakışlarımı kaçırırken ellerimi kucağımda birleştirdim. Suçlu çocuklar gibi yere bakarken Poyraz'ı bekliyordum. Ta ki başımı kolunun arltına alıp yüzümü göğsüne yapıştırdı.
"Kız cüce, aşık mı oldun sen?"
"Ya Poyraz çek kolunu, ne diye dalga geçiyorsun?"
Saçlarımı karıştırırken ben de onun saçlarını çekmeye başladım. Sonrasında Poyraz da bağırınca karşılıklı bir savaşa girdik. Sonunda o saçlarımı bırakınca ellerimi çektim. Telefonumun ekranından yüzüme bakınca yüzümde ağlamaklı bir ifade geçti.
"Ya eşek, naptın saçlarıma?"
Kısa siyah saçlarımı düzene sokmaya çalışırken Poyraz ıslık çala çala okula gidiyordu. Onu kovalamak istesem de aklımdaki düşünce ile müdürün odasına yol aldım.
***
İstiklal Marşı için sıraya girdiğimizde müdür duyuruları yapmak için kürsüye çıktı. Boğazını temizledikten sonra mikrofonu açtı.
"Mısra, kızım buraya gel."
Bizimkiler 'Ne iş?' dercesine gülümserken sırıtıp ilerlemeye başladım. Bu kadar işin içinde bir de hayvan gibi organizasyonlar yapıyordum.
"Okulumuzun öğrenci temsilcisi olan Mısra arkadaşınız bugün bana kendisinin neredeyse tamamlamış olduğu bir programla geldi. 12. sınıflarımız için sınava bir ay kalmışken bir haftasonu motivasyonu için kamp ayarladık."
12. sınıflardan sevinç nidaları gelirken diğer sınıflar neden kendileri gelemedikleri için hayıflanıyordu. Müdür susmaları için birkaç defa bağırdıktan sonra devam etti.
"Gelecek olan öğrencilerimiz isimlerini sınıf başkanlarına yazdırsın. Başkanlar da en geç salı günü Mısra Emir' e versin. Gelecek olan öğrenciler sadece 50 TL okula verecektir. Cuma günü sabahtan yola çıkıp Pazartesi akşam döneceğiz. Çadırlar ve uyku tulumları orada mevcut. Yemekler de verdiğiniz ücret içinde. Şimdiden hepinize iyi hafta sonları diliyorum. Şimdi İstiklal Marşı için: Rahat, hazır ol, dikkat!"
Eve doğru yürürken mesaj bildirimi ile telefonumu aldım.
Asaf: Kampın ilk günü, beni göreceksin.
----
Oy vermeyi unutmayın ballarım
Ve oy vermeden bölüm ne zaman diye yorum atmayın. Burada ufak da olsa bir emek veriyorum. Değil mi canım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ananım * Yarı Texting*
Teen FictionMısra: Sen kimsin? 053********: Ben ananım. Mısra: jhvksfvjsghsvsjsbks anamsın? 053********: Klavyeye sokayım ya. Ben anonim yazacaktım. Mısra: Geçti artık. Anamsın bundan sonra. Wattpad' de 'Ananım' adı ile yayınlanan ilk kurgudur.