5.8

10.6K 876 71
                                    

"Mısra, içeri gelir misin kızım?"

Annemin sesiyle olduğum yerde dikeldim. Onun ismimle çağırması beni ister istemez germişti. Sakin kalmak amacıyla avuçlarımı birkaç kez sıkıp içeriye, annemin yanına, geçtim.

 "Efendim anne?"

Elindeki meyve tabağını önündeki sehpaya bıraktı. Televizyonda ne olduğuna dair hiçbir fikrimin olmadığı yeni başlayan yaz dizilerinden biri vardı. Eliyle koltuğa, hemen yanındaki boşluğa, iki kez vurdu. Aldığım komutla birlikte yanına oturdum.

"Seninle konuşmamamız gereken bir şey vardı hani? Sınavdan sonra ' konuşacağız' demiştim."

"Ha sen onu diyorsun."

Başını olumlu anlamda sallarken yüzündeki tebessümle bana baktı. O an inkar etseydim ses çıkarmayacaktı biliyordum ama ulan Asaf bunar hep sana sevgimden kaynaklanıyor oğlum. Bunun acısını çok fena çıkaracağım.

"Anne, benim bir sevgilim var."

Anında ellerimle yüzümü kapattım. Normalde annemin yanında küfrederken utanmayan ben bu konu açılınca neden utanıyordum ki sahiden?

Ufak bir sessizlikten sonra dayanamayıp ellerim hala yüzümdeyken parmaklarımı göz çevremden uzaklaştırdım. Annem yüzündeki gülümsemeyle bana bakmaya devam ediyordu. Bundan cesaret alarak ellerimi yüzümden indirdim.

"Ali, değil mi? Ali Asaf."

"Şey-"

"Yıllardır sana nasıl baktığının farkındayım. Anneyim ben en başında. Sana kötü niyetle bakmasa da sürekli seni izliyordu." Ellerimi kucağımda birleştirip oynarken henüz annemin yüzüne bakma cesaretine sahip olabilmiş değildim.

"Ben sana söylemeye çok utandım ama onu seviyorum işte."

"Birincisi kızım, bunda utanılacak bir şey yok. Ne yaparsan yap ben senin annenim. Bana söylemen beni mutlu eder. İkincisi yanlış bir şey yapmayacağını biliyorum çünkü sana sonuna kadar güveniyorum. Lütfen sen de bir daha benden bir şey saklama."

"Sen.... Kızmadın?"

"19 yaşındasın Mısra. Artık kendi hayatın ile ilgili kararları verebilmelisin ve arkasında durabilmelisin. Sana engel olmak veya kısıtlamak değil amacım. Doğruları öğrenene kadar ihtiyacın olduğunda yanında olmak istiyorum. Seni bunaltmak ve bana yalan söylemek zorunda bırakmak isteyeceğim son şey bile olamaz."

Ayağa kalktıktan sonra gözyaşlarım ile anneme sarıldım. Yerimde zıplarken gözlerim dolmuştu. Keşke anneme önce söyleseydim. Böylece bunların hiçbiri olmazdı.

"O zaman ben şey yapayım. Bir içeri geçeyim. Evet, evet odama geçeyim."

Annem uzunca bir kahkaha attıktan sonra doğradığı elmalardan birini aldı. Ağzına atarken arkamdan bağırmayı ihmal etmedi.

"Aynen aynen koş da çocuğa söyle."

Yüzümdeki tebessümle odama girdim. Cama çıktıktan sonra Asaf' ı aradım. Yüz yüze tepkilerini görmek istiyordum. Telefon ilk çalışta aniden açılınca perdenin arkasında masasından kalkan bedenini gördüm.

"Güzelim, ne oldu?"

"Asaf hemen cama çık."

"Bu sefer hangi şarkıyı bana ithaf edeceksin? Serdar Ortaç' tan devam mı?"

"Ya şey yaptırmasana! Hadi cama çık sana söyleyeceklerim var."

"Tamam tamam çıkıyorum."

Önce perde çekildi. Ardından üzerinde kısa kollu gri bir tişört ve gri eşofmanla sevgilim çıktı. Evet sevgilim.

"Çıktım güzelim, ne oldu?"

"Sana bir şey söyleyeceğim."

"Onu anladım güzelim de artık söylesen, hı?"

"Ya tamam neyse. Asaf.."

"Hadi güzelim, sen aklına koyduğun her şeyi başarırsın. Çünkü senin inanılmaz bir gücün var ve sevgin de var."

Söyledikleriyle kahkaha atarken sesim sokakta yankılandı. O da bana gülerken pat diye söylemeye karar verdim.

"Anneme her şeyi anlattım."

Gülümsemesi bir anlığına yüzünde donarken bense gayet ciddiydim. Az da o korksundu canım.

"O ne dedi?"

"Ne desin işte. Leyla' nın bir sevgilisi olsa annen ne der?"

"Annem ne diyecek. Bir kere ola-"

"Hadi ya? Öyle mi?"

Ani bağırışımla yutkunduktan sonra bana baktı.

"Bir kere olabilir. Yani yaşı geldiğinde neden olmasın diyecektim güzelim."

Gülümserken ona bakakaldım. Ulan Asaf sana şimdilik bir şey söyleyemesem de her şeyin en güzelini hak ettiğinin farkında mısın acaba lan?

"Annem dedi ki, tamam."

Yüzündeki ifade sabit kalırken ben ona bakıyordum. Bir anlığına telefonunu düşürmesinden çok korkmadım desem yalan söylemiş olmam.

"Essah mı?"

"Şuan tüm romantikliğin içine ettin, bravo."

"Güzelim ama bu ilişkideki odun sendin hani?"

"Doğru diyorsun, essah lan."

Gözünden bir damla yaş akarken ben ben ona gülümsemekle yetindim. Yanında olsam silerdim göz yaşını. Ama uzaktan biraz zor oluyordu. Ben bir şey demezken onun naif sesini duydum.

"Kürk Mantolu Madonna' da bir cümle var. Sabahattin Ali durumu çok güzel özetlemiş aslında. Diyor ki: ' Bir insan diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan, bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu?' senin varlığının bile beni bu kadar mutlu etmesi normal mi?"

Bu sefer gözlerin dolma sırası bendeydi sanırım. Elimdeki telefonu sıkarken mırıldandım.

"Asaf, seni çok seviyorum."

---

Mısra yaptı yapacağını diyenler?

Ben de az değilim ha. Bu arada final yaklaştı ballarım :( Ama üzülmek yok çünkü size müthiş ötesi bir haberim var. Final bölümünde açıklarım. Sizi pamuk şekerler kadar çok seviyorum :)

Aşkolar ufak bir hatırlatma. Bundan sonra hikayelerle ilgili kesitler, duyurular ve daha fazlasını ınstagram hesabından yapacağım. Takip ederek hem destek hem de haberdar olabilirsiniz.

Instagram: gecehanimwp


Ananım * Yarı Texting*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin