"Mısra, kamp alanına dönmeliyiz. Bir saate yemek yenecek. Aç kalmanı istemem."
"Bana koca bir tabak çilek yedirdin Asaf. Doydum daha bir şey yiyemem."
Kaşlarını çatarak bana inanmazca baktı.
"Hadi canım oradan? Hem meyve şimdi tokluk hissi verir ama seni sonrasında çok acıktırır. Hadi kalk bakalım."
Ben kalkar kalkmaz bezi toplarken tabağı da eline aldı. Köşede içinde çiçekler olan sepetin içine koyarak bana döndü.
"Gidelim mi?"
"Hı-hı."
Aklıma gelen şeyle kolunu tutarak bana dönmesini sağladım.
"E ama sen bana çirkinim demiştin?"
Ellerini dizlerinin biraz üzerine atarak başını bana doğu eğdi. Boy seviyelerimiz eşitlenmişti şimdi.
"Değil miyim? Nasıl buluyorsun beni?"
"Salak salak sorular sorma çocuk. Ve bir daha bana yalan söyleme."
Dediğimi anlamışçasına sırıtırken yanımda yürümeye devam etti. Kısa bir an ona göz attım. Koyu kahve dağınık saçları ve beyaz teniyle yakışıklı bir yüzü vardı. Sağ kulağına taktığı metal küpe ona serseri bir hava katıyordu. Güzeldi, çok güzeldi.
Bir an tereddüt etse de boştaki elini omuzuma attı.
"Hey, yavaş."
"Sevgilimizin omzuna kolumuzu da atamayacak mıyız güzelim? Ona da mı iznimiz yok?"
Bir an duraksadım. Doğru o benim sevgilimdi. Ali Asaf, kalbi güzel veletle sevgiliydik biz.
"İyi hadi kalsın öyle."
O kıkırdarken düşündüm. Asla bir erkeğin kıkırdamasının bu kadar güzel olacağını düşünmezdim. Ama o benim anırmama karşılık zarif bir şekilde kıkırdıyordu. Bakınız çocuk kıkırdarken bile zarifti.
Kamp alanına geldiğimizde Yeliz'in, tüm basketbol takımının bizi girişte beklediğini gördük. O buna çok şaşırmazken ben fazlasıyla şaşırmıştım.
"Bunlar niye bekliyor?"
Biraz duraksadıktan sonra başını bana çevirdi.
"Sana nasıl yaklaşmam gerektiğini düşünürken bizimkiler bu fikri öne attı. Sana anonimden yazmam gerektiği fikrini. Sana yaklaşmam için tek çarem buydu. Ben de kabul ettim. Aylardır seninle konuştuğumu biliyorlar yani. Yeliz' de muhtemelen seni bekliyordur. Ve benim kim olduğumu."
"Anladım."
Takımın şebeği Can anında öne atlarken kollarını açtı.
"Vay be yengem gerçekten yengem olmuş."
Dedikleriyle gülerken her Poyraz' a döndüm. Suçunu biliyor gibi gülüyor ama yüzüme bakmıyordu. Onunla sonra konuşacaktım. Yeliz koşarak gelip bana sarılırken ben de kollarımı boynuna doladım. Yemeğe hep beraber giderken hayatımın son 7-8 ayda nasıl değiştiğini düşünüyordum.
Mutlu bir değişiklikti. Güzeldi. Asaf güzelleştirmişti.
Ona bakıp gülümserken o da bana gülümsedi. Ancak ikimizin arasına giren Can tüm ortamı bozmuştu.
"A-aa ayrılın bakalım. Aramızda hala saplar var. İkinizin ortasında oturacağım ben."
Yeliz Can' ı haklı bulurmuşçasına onun koluna girdi.
"Can haklı yahu, aramızda hala saplar var. Haydi Can bu vıcık çifti kınayalım."
Yeliz konuşurken gözlerim Can' a kaydı. Yeliz' e farklı bakıyordu.
İçi gidermişçesine.
Hayır! Can Yeliz' den hoşlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ananım * Yarı Texting*
Teen FictionMısra: Sen kimsin? 053********: Ben ananım. Mısra: jhvksfvjsghsvsjsbks anamsın? 053********: Klavyeye sokayım ya. Ben anonim yazacaktım. Mısra: Geçti artık. Anamsın bundan sonra. Wattpad' de 'Ananım' adı ile yayınlanan ilk kurgudur.