4.9

12K 1K 94
                                    

Size ufak duyurularım var.

Öncelikle ' Ananım' tahminlerime göre 15- 17 bölüm sonrasında final yapacak. 'Ananım' wattpad' de silmeden yayınladığım ilk kurgum olmasının yanında benim için de çok değerli. Ve bu hikayeyi kısa süre içerisinde bitirmek beni de üzüyor.

Ama şöyle de bir şey var ki olayları tekrara sarıp sizi sıkmak istemiyorum. Tadımız kaçmasın hesabı yani :)

Ve size benim için harika bir sürprizim var. Ananım' ın final bölümünde açıklarım ballarım.

Sizi seviyorum. İyi okumalar.

------

Yazar' ın anlatımından

Yeliz kampın son günü Kemal' le konuşmayı beklerken ikinci günün sabahında altığı mesajla hem şaşırmış hem de çok sevinmişti.

Kemal: Kampın yürüyüş yolunun ilerisinde çeşmenin birkaç metre ötesinde seni bekliyorum.

Attığı her adımında bacakları titrerken yıllardır içinde büyüyen sevgisi kalbini çarptırıyordu. Kemal tam tahmin ettiği yerde koca bir kayanın üzerinde uzanmış müzik dinliyordu. İçine kapanıktı. Ama fazla düşünceliydi. Konuşmuyordu ama Yeliz gözlerine bakınca onun anlatmak istediklerini görüyordu.

Kemal güneşini kesen gölgeyi hissettiğinde gözlerini açtı. Kulaklıklarını kulağından çıkarırken doğruldu.

"Gelmişsin."

"Bir şeyin yok değil mi? Öyle erkenden mesaj atınca korktum."

"İyiyim, Yeliz." 

Karşısındaki kızın bu tavrına gülümsemek istese de durdurdu kendini Kemal. Ciddi bir konuşma yapacaktı ve gülümsemesi işi daha da çıkmaz sokağa sokabilirdi.

"Yeliz, lafı dolandırmak istemiyorum. Seni sevdiğimi biliyorsun arkadaş olarak."

Yeliz zorlukla yutkunurken her şeye rağmen gülümsedi. Elleri titrerken belli olmasın diye arka cebine koydu.

"Tabi ki biliyorum. Sonuçta biz arkadaşız."

"Yeliz kendini kasma. Bana olan hislerinin farkındayım."

"K-Kemal."

"Yıllarca arkadaşlığımız bozulmasın diye görmezden geldim. Muhtemelen bir hevestir ve farkına varır diye bekledim ama sen bir türlü farkına varamadın."

"Ben-"

"Sen, Mısra, Poyraz hepiniz benim için çok değerlisiniz. Ama arkadaş olarak. Seni daha fazla umutlandırmak istemiyorum. Hislerine saygı duyuyorum. Tam da bu yüzden seninle konuşuyorum. Daha fazla umutlanmayasın diye."

"Ama sen şimdi neden konuşuyorsun?"

Kemal önce omuzlarını silkti. Karşısında gözleri parlayan kızı görmezden gelmeye çalıştı. Onun sevgisine karşılık veremeyecekti. Onun daha fazla yıpranmasını istemiyordu.

"Babamın tayini çıktı çünkü. Bir haftaya kalmadan gideceğiz. İlk sana söylemek istedim. Herkesle birlikte öğrenmeni istemedim."

"Sen gitmesen? Zaten sınav var, az kaldı yani."

"Yeliz gitmem inan senin için en doğrusu. Senin de hislerini unutman ve hayatına devam etmen için bu gerekli. Siz her zaman benim en yakın dostlarım olarak kalacaksınız."

Yeliz duyduklarının ağırlığı altında göğsündeki yumruyu görmezden gelmeye çalıştı. Kemal bir bakımdan haklıydı. Onu her gördüğünde yine yanacaktı.

"Anlıyorum, öncesinde bana açıkladığın için teşekkür ederim. Ancak şimdi gitmeliyim sonrasında görüşürüz."

Kemal' in bir şey söylemesine izin vermeden arkasını dönüp dik bir şekilde ilerledi genç kız. Arkasını döner dönmez ona ihanet eden gözyaşları ile daha 15 dakika önce hevesle yürüdüğü yolu yıkılmışlıkla geçti. Çadırlarına gelir gelmez içeri girdi. Uyku tulumunun içinde kendisi küçücük kalmıştı. Bacaklarını kendine çekerek kendini serbest bıraktı. Hızlanan gözyaşları ile sessiz kalmaya çalıştı. 

Canı yanıyordu hem de çok.

Oy vermeyi unutmayınnn



Ananım * Yarı Texting*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin