4.2

12.5K 1K 112
                                    


Perşembe sabahı okula giderken aklımdan yüzlerce düşünce geçiyordu.

Poyraz Asaf' ı tanıyordu.

Kardeşim diyecek kadar hem de.

Belki de bu anonim meselesini de en başından biliyordu. Şimdilik bir şey söylemeyecektim. Asaf zaten bana yarın yüzünü gösterecekti. Ama ondan sonra Poyraz' ı parçalayabilirdim.

İlk başta bizim Kemal mi diye düşünsem de sonradan bu düşünceyi aklımdan silmiştim. Çünkü Asaf beni beş yaşımdan beri tanıyordu.

Ancak Kemal Eskişehirliydi. Dört sene önce İstanbul' a gelmişlerdi.

İyi ki de o değildi. Yoksa Yeliz' e ne derdim ben?

Okulun kapısından girdiğimde kamelyada olan Poyraz' ın koşarak yanıma geldiğini gördüm. Ve şüphelerim kesinleşti. Dün geceki Poyrazdı, Asaf'ı tanıyordu ve her şeyi biliyordu.

Şerefsiz seni

Ona gülümserken bana gelen telaşlı hallerini zevkle izledim.

"Mısra, nasılsın?"

"İyiyim de senin neyin var?"

"N-Nasıl neyim var?"

"Bilmem telaşlı gibisin ya da korkmuş gibi?"

"Yo"

Ona gülümserken koluna girdim.

"Ya Poyraz şey diyorum. Sizin takımla voleybol takımı artı ben bir maç mı yapsak? Hem kafamız dağılır."

"Mısra bu sen misin? Sen okul kapısından binaya gelmeye üşenirsin."

"Canım oynamak istiyor, hadi kırma beni. Ben Yeliz' e söylüyorum sen de takım arkadaşlarına haber ver."

"T-tamam."

Yeliz' e gittiğimde o da şaşırsa da ona sonra anlatacağımı söyledim. Takımdan dört kişi çağırdıktan sonra biz hazır sayılırdık. Onlar zaten antrenman yaptıkları için hazırlarken ben soyunma odasına girip siyah bir tayt ile  kolsun bir sweat aldım. Havalar hala tam ısınmamıştı ama ısınacaktım zaten.

Sahaya geldiğimde daha Poyraz' lar daha gelmemişti. Ben de biraz ısınmaya karar verdim. Sahanın etrafında birkaç tur attıktan sonra kenarda ısınma hareketlerini yaptım. 

Yeliz bana bir voleybol topunu atarken benim ısınmama yardımcı oldu. Yavaş yavaş birbirimize smaç atarken Poyraz' ların gelmesi ile bıraktık. Onlar daha takım formalarıyla duruyorlardı. Takımın şebeği Can girer girmez kolunu omuzuma attı.

"Okul başkanımız bir maça davet etmiş gelmemek olur mu?"

Gülerek kolunu omuzumdan indirirken gelenlere baktım.

Poyraz, Ali, Can, Buğra, Oktay ve Yavuz bekliyorlardı. Yeliz ile Poyraz yazı tura attı. Yere düşen paraya heyecanla baktım. Yazı gelmişti. İlk servis bizdeydi.

Smaçörlerin birine ben geçmiştim. Ufaktım ama zıplayınca hayvan gibi vurduğumu söylerlerdi. Poyraz' ın tam karşısında dururken bana şüpheyle baktı. Ona şirince gülümsedim.

Artık daha çok şüpheleniyordu. 

Güzel.

Yeliz' in servis atmasıyla onlar karşılarken Ali plase ile topu bize gönderirken orta oyuncu manşetle karşılayarak pasöre gönderdi. Ben smaç için birkaç adım geri giderken pasör topu bana doğru kaldırdı.  Topa doğru giderken hayattaki tek şansımı kullandım.

Ananım * Yarı Texting*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin