5.9

10.6K 887 39
                                    

Her zamanki ekip + Poyraz' ın hoşlandığı ama kızın ondan nefret edip Yeliz'in yalvarmalarıyla geldiği bir kafede oturuyorduk. Sevda -kızın ismi buydu- Poyraz'a neredeyse arkasını dönecekti. Bu duruma gülecekken Asaf' ın bacağıma tekme atması ile inledim.

"Mısra ne oldu?"

"Ayağımı masaya çarptım."

Bunu Asaf' a bakarak ve dişlerimi sikarak söylerken herkesin anladığına emindim. Sınırının şimdi yersiz olduğunu boş vererek Sevda'ya döndüm.

"Eee Sevda sen neler yapıyorsun?"

"Valla sınavdan çıktım. Şu anlık tek hedefim dinlenmek. Birkaç senenin acısını çıkarıyorum diyelim."

"Bizim mahallenin başında oturuyormuşsun ama hiç görmedim seni."

Bunu dememle hafif kızararak önüne baktı.

"Şey çok sosyal biri sayılmam. Yeliz'le de annelerimiz tanıştığı için tanışıyoruz. Dışarı çok çıkmam yani."

Başımı olumlu anlamda saklarken Poyraz onu konuşturmam için yüzüme yalvarırcasına bakıyordu. Her ne kadar onu süründürmek istesem de bu istediğimden şimdilik feragat ettim. Elbet vakti gelecekti orası ayrı.

"Eh artık biz de tanıştığımıza göre benim evimin oralara da gelirsin. Hatta bir gün bize gel otururuz birlikte."

"Bilmem ki, rahatsız etmeyeyim."

"Rahatsız etmezsin. Yeliz ile hep yaptığımız şey."

"Peki o zaman."

"Bu arada siz Poyraz' la nasıl tanıştınız?"

Can' ın bunu demesiyle o sakin sessiz kız gitti yerine kıpkırmızı olmuş bir kız geldi. Yeliz, Can' ı dürterken artık iş işten geçmişti.

"Bu -derken işaret parmağıyla Poyraz' ı göstermişti- pasta siparişimi götürdüğüm sırada bisiklete bana çarptı. Pastaya bir şey olmadan kenara yumuşak bir şekilde koymuştum ama bana çarpınca bisikletini pastanın üzerine bırakıp benim yanıma geldi. Pasta ziyan oldu. Pastahaneden kovuldum!"

Gülmekte ağlamak arasında kalmıştım. Ağzımdan tuhaf tuhaf sesler çıkıyordu. Kız bu kadar üzgün ve sinirliyken gülmem doğru olmazdı ama dayanamıyordum ki.

"Güzelim kaç defa söyledim de gelmedi. Sıradaki kızdan bir tane daha limonata ister misin?"

Asaf benim derdimi anlamış olacak ki lavaboların oradaki garsonu işaret etmişti. Konuşacak halde olmadığım için başımı salladıktan sonra koşarak lavaboların oraya gittim. Girer girmez koca bir kahkaha patlatırken gözlerimden yaşlar geliyordu.

"Mal bu çocuk yemin ederim mal!"

İyice gülüp kendime geldikten sonra saçımı düzeltip geri içeri geçtim. Ancak geçmekle gülmemin gelmesi bir oldu. Ne yapayım komikti ama!

Sonrasında bu konudan uzaklaşıp başka şeyler konuşurken zaman hızla kip gitmişti. Biz kızlar olarak iyice kaynaşmamızın şerefine belirli bir gün toplanmaya karar verdikten sonra ayrıldık. Evin olduğu sokağa doğru Asaf' la yürürken ikimiz de sessizdik.

"Asaf, bir şey mi oldu?"

"Yoo."

"Olmuş hadi söylesene."

"Birkaç gün sonra bayram."

"Onu unutmak mümkün mü? Annem her gün temizlik yaptırıyor."

"Hıhm"

Elini tuttuktan sonra kaldırımların birine oturduk. Ben hiçbir şey demeden başını dizlerime koyup kaldırımda uzandı. Yıldızlara uzun uzun bakarken o an jeton düştü.

Birkaç gün sonra bayramdı. Ve Asaf'ın babası bu bayram da yoktu.

Saçlarını okşarken gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü. Ben bir şey demezken o usul usul ağlıyordu. Evin yükünü taşımak onun için de zor olmalıydı. Ve şimdi de hiçbir şey olmamış gibi davranması gerekiyordu.

Alnında öptükten sonra ona bakmaya başladım.

"Bizi gerçekten sevenler bizi asla terk etmezler." Elimi kalbine koydum. "Baban burada. Elini ne zaman kalbine koysan, onu burada hissedebilirsin."

Bölüm sonu
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Heyo ben geldim. Özlendiniz. Kurgularimla ilgili duyurulardan ve kesimlerden daha fazla haberdar olmak için Instagram hesabını ve buradaki hesabımı takip edebilirsiniz. Öpüldünüz.

Instagram: gecehanimwp

Ananım * Yarı Texting*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin