🌃55🌆

321 25 11
                                    

Öksürerek doğrulduğumda ağzımdaki şeyi çıkardım ve bulunduğum yerden aşağıya doğru eğilip öksürmeye başladım. Ciğerlerim dışarı çıkacakmış gibi öksürüyorum. En sonunda öksürmem bittiğinde geri yattım ve o şeyi ağzıma geri dayadım. Bitkin hissediyorum, sadece bitkin.

Olanları hatırlamaya çalıştığımda başım daha da çok ağrıdı. Morgan'ı tuvalette bulduğum geldi aklıma, yerde yatan çocuk sonra da atlamamız. Tanrım! Morgan!

Yattığım yerden hızlıca kalktım ve bulunduğum yerden dışarı çıktım. Okuldaki ateş sönmüştü ama duman çıkmaya devam ediyordu. Morgan!

"Morgan!" bağırıp etrafıma bakındığımda onu göremedim. Bir sürü ambulans var, kim bilir hangisinde. Koşmaya başladım. Bir ambulansa gittiğimde bu değildi. Diğeri de değil ve diğeri de.

"Lexia!" arkama dönüp bana seslenen kişinin yanına koştum ve ona sıkıca sarıldım. Bir sarılmaya ihtiyacım var.

"Teşekkür ederim teşekkür ederim onu oradan çıkardığın için teşekkür ederim." ondan ayrıldım ve yüzünü tuttum.

"Pepper, nerede o?" elimi tutup beni sürüklemeye başlayınca onu görebildim, sonunda. Yanına vardığımda koşarak bana geldi ve sarıldık. Tanrım o iyi.

"İyiysin, şükürler olsun iyisin." benden ayrıldı ve küçük elleriyle yüzümü tuttu.

"İyiyim Fiona" derin bir nefes alıp verdim.

"Harry'i gördün mü tatlım?" kafasını iki yana salladı.

"Umarım ölmemiştir." içimden gülmek gelse de dolu gözlerini görünce kendimi susturdum.

"Ben bulurum şimdi onu." kafasıyla beni onayladığında onu orada bıraktım ve arkamı döndüm.

"Biliyorum bunu hak etmiyorum ama..." aniden önümde beliren Steven'la az daha dengemi kaybediyordum.

Birden bana sarıldığında ona karşı koyamadım ve kollarımı ona sardım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birden bana sarıldığında ona karşı koyamadım ve kollarımı ona sardım. Bir süre böyle kaldıktan sonra ondan ayrılmak istedim ve ayrıldım da. Yüzüne bakarsam dayanamayacağımı bildiğimden yere baktım.

"Tamam ben gideyim o zaman." yanından ayrıldım ve şimdilik aklımdan bu anı atmaya çalıştım.

"Merhaba, burada Harry diye bir çocuk olacaktı, baygın getirmiştim şu boylarda sarışın ve 20 kilo falan." kadın kafasını iki yana sallayınca diğer ambulansın yanına gittim

"Harry diye baygın bir çocuk getirmiştim. Sarışın, şu boylarda kilosu da 20 falandı. Burada mı?"

"Hayır burada değil ama şu aile de Harry adında bir çocuk arıyordu. Onlara sorabilirsiniz." Teşekkür edip yanında hızla ayrıldım ve gösterdiği aileye doğru ilerledim. İzler oluşmuş olan elimle kadının şık görünümlü elbisesine dokunmak istemediğimden hafifçe boğazımı temizledim. Hızla arkasını döndü.

Mystic Mind/Steve Rogers ♡☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin