🌃5🌆

1K 72 3
                                    

Benim dışımdaki kişiler de uyandığında rahat ve hızlı bir şekilde kahvaltı yapıp gelen ablaya yeniden yardım etmiş ardında da kendimi rahat bir şekilde koltuğa geri atmıştım ki Nick Fury denen adam bizi yeniden göreve gönderme kararı almıştı. Adam asla bıkmıyor bir yerlere göndermekten.

Benim daha nerede nasıl kaldığım bile belli değilken adamın beni de takımdan bilip görevlere yollaması ne kadar doğru? İyi ki savaşmayı seviyorum. Hayır ayrıca ben gerçekten nerede kalacağım? İlk gece Steven'ın odasında kaldım sonra ki iki gece baygındım zaten geçen gece de uyuya kalmışım bu gece ne olacak bilmiyorum. Acaba uyuyor numarası mı yapsam Steven bana acıyıp yine yatağını verir mi ki? Yok be daha neler.

Bir adam bir şişe çalmış ve onu geri almamız gerekiyormuş. Yine jete biniyoruz bu sefer ülke değiştireceğiz. Allah'tan Tony'nin jeti saatte 2000 kilometre falan gidiyor da hızlı bir şekilde oraya varacağız.

Ki neden Tony'nin jetiyle gittiğimizi de bilmiyorum. Yani Tony Pepper'la randevusu olduğundan gelmedi. Pepper bir kaç gün sonra şehir dışına çıkacakmış ve bizim biricik dehamız onu görmeden yapamazmış. Nick daha beni tanımamasına rağmen görevlere gönderebiliyor ama Tony şu an güzel bir restoranda sevgilisiyle birlikte yemek yiyor baya da adaletli değil mi? Bence de.

Jet yola çıktığı an benim de sıkılmaya başladığım andı. Ben de oturup elimden çıkan ışıklara bakmaya başladım. Gerçekten her şey o kadar hızlı gelişmişti ki yetişemiyorum. Ben geleli neredeyse bir hafta olacak ve bu ekip beni gerçekten çok hızlı kabullendi. Bilmiyorum belki de arkadan arkaya araştırmamı falan yaptılar ama umurumda bile değil çünkü ben de onlara fazlasıyla çabuk alıştım. Normal şartlarda kimseyi zihnine girmeden öylece bırakmam ama bilmiyorum onlar bi güvenilir geldi.

Omuzumda bir el hissetmemle de kafam otomatikman oraya döndü. Bu daha bugün tanıştığım ama samimi bulduğum Sam'di. Adamın hem silah olan hem de uçmasına yarayan kanatları var. Bir de tatlı bir yüzü.

"Hadi Lexia bir kaç saniye içinde varırız." Onaylar biçimde kafamı salladım ve yerimden kalktım.

Ben ve Wanda hava süzülürken Wanda Steven'ı bense Nat'ı aşağıya indirmiş sonrasında da Wanda Steven'ı binaya çıkarmıştı. Wanda etraftaki dumanı gökyüzüne gönderiyordu bizse milleti dövüyorduk ki Tasha gerçekten güzel dövüşüyordu.

Burada ki adamların işi bittikten sonra binadan çıkan dört kişiyi görmemizle arkalarından koşmaya başlamamız bir olmuştu ki bu arkasından koştuğum kişinin yüzünde bir maske, kolundaysa demir gibi bir şey vardı yani bir vursa ya yüzünüz yamulur ya da felç falan kalırsınız.

Arkasından koşmaya devam ederken bir yandan da ittiği tezgahları güçlerimle yerine koyuyordum. Şu meselelerimizi hallederken insanların eşyalarına ya da insanlara zarar vermeyi hiç sevmiyorum.

Kovalamaca işinden sıkılıp güçleriyle onu kendime doğru çektim ve aynı anda zıplayıp sırtına tekmeyi koydum.

Yere düştüğü anda vücudunda yarattığım sarsıntıdan dolayı maskesi düşmüş, beni gördüğünde de yüzünde ufak ama iğrenç bir gülümseme belirmişti ki yüzündeki izler büyük bir kaza geçirdiğini söylüyordu bana

"Sen yeni olmalısın ama beğendim seni" herkes bana göz devirtmeyi nasıl başarıyordu gerçekten bir fikrim yok.

"Evet ben yeniyim ama belli ki sen çok da önemli değilsin" kaşları hafifçe kalkarken anlamadığı çokça belliydi

"Zira bu iğrenç yüzü bana gösterseler kesinlikle unutmazdım" bakışları sertleşse bile yüzünde küçük bir gülümseme oluştu

"Fury hep kendine benzeyen insanlar bulmayı nasıl beceriyor anlamış değilim." Bu sefer o ufak gülümseme ben de oluştu.

Mystic Mind/Steve Rogers ♡☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin