🌃35🌆

496 35 42
                                    

----15 gün sonra Steve'den----

Lexia uyuyalı 15 gün oldu ve kafayı yemek üzereyim. Daha doğrusu kendini feda edeli. Tony için kendini feda etti ve ben bunun için hem çok kızgınım hem de ona asla kızamıyorum.

Tony günlerdir o uyanırsa diye vücudunu iyileştirmeye çalışıyor ki başarıyordu da. Galiba kendini suçlu hissediyor. Yüzünde ki yanıkların çoğu gitmiş sadece birkaç iz kalmıştı. Kolunda ki izlerinse sadece birazı gitmişti. Bu arada dün Morgan'ın yanına gitmişlerdi ve Lexia'nın durumunu açıklayıp onu da alıp gelecekler. Ah şu küçük afacan!

Wanda her 2 günde bir kuru şampuanla saçlarını yıkıyordu ki uyandığında bir de onunla uğraşmasın. Tanrım! Keşke uyansa da o işlerle uğraşsak. Clint, ailesinin yanına dönmüştü onları 5 yıldır görmüyordu ve gerçekten özlemişti. Hak veriyorum ona sonuçta 5 yıl boyunca ailesini görmedi burada olmak zorunda değil.

Thor bu zaman zarfı içinde paslandığını anlayıp spora başladı. Aynı zaman da Valkry ile yararlı bir şey var mı diye araştırma yapıyorlardı ve Natasha'nın öldüğünü asla kabul edemeyip onun da geri dönmesi için araştırma yapıyor. Hangimiz onun öldüğünü kabul edebiliyor ki?

Bucky, onun geri dönmesiyle her şey %5 daha kolay oluyor, ilk arkadaşımı hep yanımda olan arkadaşımı görmek bana güç veriyor. Bruce bir yandan Natasha'nın yasını tutup ki hepimiz tutuyoruz bir yandan da Lexia için yararlı bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Sam ve Rhodey ise geri dönen insanlarla ilgileniyorlardı, tüm Dünya'daki insanlar, evet bu çok zor ama yapmak istediler ki Sam de daha yeni dönen biri olarak onları en iyi anlayabilecek olan insan.

Ben mi? Ben...
Ben pes etmek üzere olan bir Amerika askeriyim. Daha ilk ayarını bu konu da verdiğini hatırlıyorum, yüzüm asıldı bile. Yüzüm somurtkan bir şekilde odamdan çıktım ve Lexia'nın tedavisi için olan odaya doğru yürüyordum ki o an da Morgan içeriye doğru ağlayarak koştu ve Lexia'nın odasına girdi. Arkasından koşan Pepper'a bu bende işareti yaptım.

Ben de koşarak ardından girdiğimde yanda ki koltuğa basıp sedyeye oturduğunu gördüm. Küçük elleriyle yüzünü okşuyordu.

"Hadi Fiona, bak ben geldim beni beklemiyor muydun? Hadi uyan şimdi tam zamanı." Bir yandan çocuk konuşması bir yandan da ağlayarak konuşmasıyla sesi iyice komik hal almıştı.

''Morgan, gel bakalım buraya." Hemen sedyeden aşağıya atladı ve küçük adımlarıyla yanıma koştu. Yüzüme baktı tabi ben de onun boyuna gelebilmek için diz çöktüm. Onu bu şekilde görünce göz yaşlarım akmasın diye kendimi zor tuttum. Sevdiğim kadın orada yatıyor.

"Neden ağlıyorsun bakalım küçük? Daha ona bir şey olmadı ve olmayacak yakında uyanacak." Kafasını iki yana sallayınca kaşlarımı çattım.

"O yüzden değil amca o babam için hayatını tehlikeye attı bana babamla daha çok vakit geçirme fırsatı verdi bu yüzden ona minnettarım ve ölmesini istemiyorum." Yüzüm daha da asıldı ama gerçekten Tony ve Pepper'ın kızı işte bu. Ayrıca Küçük bir çocuğu bu kadar bilgilendirmek doğru mu?

"İşte ben de ondan bahsediyorum küçük, o geri gelecek ve sen de onu babanla daha çok vakit geçirerek mutlu edeceksin anlaştık mı? Ayrıca sana verdiği sözleri hatırlamıyor musun? Daha sana dövüşmeyi öğretecek ya da başka bir dil. O sözlerini tutmadan gitmez." Kafasıyla onaydı beni.

"İyileşecekse sen neden ağlıyorsun?" Ağlıyor muyum? Elimi yüzüme getirdiğimde ancak anlayabildim akan göz yaşlarımı ve omuz silktim. Küçük ellerini yüzüme getirdi ve dudak kenarlarımı yukarı doğru çekti galiba gülümsetmeye çalışıyordu ki bu işte başarılı. Gülümsediğimde kollarını boynuma doladı ve bana sarıldı.

Mystic Mind/Steve Rogers ♡☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin