🌃14🌆

920 49 17
                                    

____Bir hafta Sonra____

"Steven, bunu kendi başıma yapabilirim." Steven'ın kafasını her onaylamaz şekilde sallamasında daha da sinir oluyorum.

"Lex, dışarısı senin için çok tehlikeli. Tony'yle katıldığın davetten dolayı ve yangın gününden sonra tanınır oldun ki hala etkileri geçmedi sen de biliyorsun." Gözlerimi devirip ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne baktığımda gayet ciddi gözüküyordu.

"Steven, bir sokak alttaki süper markete gideceğim." Evet, lazanya malzemeleri için alt sokağa ineceğim ama inemiyorum resmen

"Eve sipariş de edebiliriz biliyorsunuz değil mi?" Bruce'un ara yolu bulmaya çalışması beni biraz da olsa gülümsetmişti.

"Fikrin için teşekkür ederim ama elim ayağım sağlamken hiçbir şey sipariş etmeyei düşünmüyorum. Sanırım biraz eski kafalıyım" omuz silkerek söylediğim şeye karşılık ellerini 'artık ben karışmıyorum' der gibi kaldırdığında gülümseyip Steven'a geri döndüm.

"Zihninle oynayıp izin vermeni sağlayabilirim biliyorsun değil mi?"

"Ama yapmayacaksın." Dediğinde dik olan omuzlarım düşmüştü ve bu da onu güldürmüştü. Neyse en azından gülmüştü.

"Steven, ben mistik bir zihin büyücüsüyüm. Zihnim yerindeyken bana kimse bir şey yapamaz. Kendi başımın çaresine bakabilirim" Steven kollarını birleştirip yanıma daha da yaklaştı.

"Evet geçen de evden kaçtığında da yolu bulamayıp evime gitmiştin." Kaşlarım çatıldı yavaşça

"Birincisi yolu bulamadım değil buraya gelmeye utandım. İkincisi evine gitmemden o kadar rahatsız olduysan bir daha kaybolursam sokakta sessizce beklerim." İğneleyici şekilde konuştuğumda biraz da olsa sinir olmuştum işte.

"Öyle demek istemedim bile" sessizce fısıldadığında gözlerimi devirdim ona.

"Ayrıca her dışarı çıkacağımda senden zin mi alacağım böyle?" Gerçekten sinirlerim daha da gerilmeye başlıyor, koskoca insanım neden izin alıyorum?

"Vazgeçmeyeceksin değil mi? Zafer senin git istediğin gibi markete ama telefonun açık olsun tamam mı? Geç kalırsan ararım" onun sevimlice konuşmasına karşın gözlerimi devirip kafamı salladım ona. Hızlıca odama geçtiğimde üstüme bir ceket ve cüzdanımı alıp çıktım kuleden

Ah bu arada Tony bana odayı verdikten bir süre sonra çekmecelerin içinde cüzdan bulmuştum. Utanacağımı tahmin edip çekmeceye koymuştu anlaşılan ki içinde birkaç bin dolar ve 3 Tane falan da kart vardı. Buna aşırı şaşırmama rağmen ses etmemiş, hiçbir yorum da bulunmamıştım.

Karşımda süper marketi görmemle kocaman gülümsedim ve hızlı adımlarla içeri girdim. Dünya'ya en son geldiğimde 50 yaşında falandım ve süper market diye bir şey yoktu, her yerde küçük dükkanlar vardı.

Bütün malzemeleri tamamlayıp yanında cips kola ve diğer atıştırmalıklardan aldığımda çabucak parayı da verip çıktım marketten. Demin tıklım tıklım olan sokağın şu an bomboş ve dumanlı bir havaya sahip olduğunu fark etmem ellerimin yavaşça uyuştuğunu fark etmemle olmuştu ama ağırlıktan dolayı uyuştuğunu düşündüğümden önemsemeden yoluma devam ettim. Tam köşeyi dönüyordum ki ensemde hissettiğim acı buna engel oldu ve elimi daha oraya atamadan kendimi yerde buluverdim.

Mystic Mind/Steve Rogers ♡☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin