Üstümde ki elbiseye bakıp tekrar derin bir nefes aldım ve hüzünle gözlerimin dolmasını engellemeye çalıştım. Cenaze için uygun mu bilmiyorum ama bu elbiseyi Natasha ile almıştık yani uygun olup olmaması çok da umurumda değil.
Daha önce hiç cenaze katılmadığımdan nasıl davranılır bilmiyorum. Babam ben burada değilken ölmüştü ve benim dünyamda cenazeler savaş kıyafetiyle yapılır. Yani savaş kayıpları için ki ben bütün kayıplarımı bu şekilde verdim zaten. Hepsini bir gölden gönderiyoruz ama benim bile hala nereye gittiklerini dair bi fikrim yok. Kapının hafifçe çalınmasıyla kendi kendime sıçradım.
"Gel" Morgan'ın küçük elleriyle kapıyı açtığını görünce hafifçe gülümsedim ve içeri gelmesini işaret ettim.
"Artık gidiyormuşuz Fiona, babam seni çağırıyor." Kafamla onu onayladım ve elini tutup odadan çıktım, tabi hemen binadan da.
Morgan'ı kucağıma alıp Tony, Pepper ve Steven'ın oldugu arabaya bindim ki bindiğim anda da harekete geçti. Biz harekete geçince arkada ki arabaların da hepsi harekete geçmişti.
Mezarlığa geldiğimizde kendimi tutmaya çalışıyordum çünkü en azından burada güçlü olmayı ona borçluyum. 5 yıldır bana öğrettiği şey en kötü anlarda güçlü durabilmekti ve ben şu an bunu yapmak zorundayım, güçlü olacağım.
Arkamızda ki bir ton insanla onun mezar taşının olduğu yere doğru yürürken kalbimin binbir parçaya ayrıldığını hissediyordum ama bundan sonra yapabileceğimiz bir şey yok.
Morgan'ı Pepper'a verip mezar taşını incelemeye başladım. Rengi siyahtı ve kalite olduğu belli olan bir taştan yapılmıştı ve üstünde Avengers'ın simgesi olan 'A' vardı.
Natalia Alianovna Romanova
'Arkadaş,Öğretmen,Kahraman'1984~2023
BLACK WIDOW
Mezar taşına bakmak beni bunaltmıştı açıkçası, Steven'ın yanına ilerledim ve ona belinden sarılıp kafamı ona yasladım. Ona kızgınım ama ona ihtiyacım var.
Gelenler yanlarında getirdikleri çiçekleri toprağın üstüne koyuyorlardı. Boş boş bakıyordum mezar taşına. Sanki gerçek değil bu yaşananlar. Nat birden omzuma dokunacak ve 'bu lanet saçmalık da ne?' diyecek gibi.
Biri boşta ki kolumdan tutup hızla beni çevirdiğinde Steven'dan ayrılmak zorunda kalmıştım ki o da yine hızla kolumu kurtarıp beni arkasına almıştı. Ne olduğunu anlayamamıştık açıkçası ya da kim olduğunu.
Karşımda gördüğüm kilo vermiş Thor'la rahatlamıştım ama aynı zaman da sinirle parlayan gözleri beni korkutmuştu. Steven'la burun buruna geldiklerinde Steven'ı biraz geri çektim çünkü her ne kadar benim halledebileceğimi bilse de bazen fazla korumacı olabiliyor. Ki bu arada Tanrıya şükür ki kimse bir şey fark etmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mystic Mind/Steve Rogers ♡☆
FanfictionSteven bana destek vermek istercesine koydu elini omzuma "Tek bir Tanrı var Lexia ve onun böyle giyinmediğine eminim."