🌃3🌆

1.3K 85 12
                                    

Sadece yeni tanıştığım insanlarla güzel bir gün geçirmek için gelmiştim Stark kulesine, ha bir de kahvaltı yapmak için ama bilin bakalım şuan nereye gidiyoruz? Göreve. Nick Fury denen adam zaten ekibi görevsiz bırakmıyormuş ve bu görev günü bana denk geldi. Neyse hem kendimi de onlara kanıtlamış olurum en azından.

Tony gitmeden önce bana görevde giyebileceğim şeyler verdi çünkü bilirsiniz düşman da olsa karşısına eşofmanla çıkmamalısınız. Yani en azından Tony'nin 'dehşet seksi' olarak nitelendirdiği Pepper'ın kıyafetlerini verebilmişti bana.

Avengers ekibine baktığımda Steven'ın gerçekten seksi, mükemmel harikulade bir adam olduğuna kanaat getirmem çok da zor olmamıştı. Sadece biraz fazla şey işte, fazla asker. Muzip gülümsemesiyle karşı karşıya geldiğimde aynı zamanda onunla göz göze de gelmiştim. Utançla gülümsedim ve kafamı çevirdim. Onun da hala gülümsediğini hissedebiliyorum.

 Onun da hala gülümsediğini hissedebiliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu adam gerçekten bi hoş. Eskiden de fazlasıyla hoş olduğunu biliyor bazen ona ilgi bile duyuyordum ama işte o zamanlar böyle bir şey için vaktim yoktu. Ayrıca da sadece babamla ilgileniyordum.

İçinde bulunduğumuz jet hızla gitmemiz gereken yere yaklaşıyordu ki sırtıma metalik bir şey değdiğini hissettim ki bu bir tek Tony olabilir.

"Şimdi Fiona'cığım senden bir şey isteme durumundayız. Ben, Wanda, Thor ve Vision uçabiliyoruz ama Natasha, Bruce ve Steve uçamıyor onları uçurarak aşağıya getirir misin çünkü orası Jetin giremeyeceği kadar ağaçlarla dolu bir yer. Yani girer-" bu adam bazen gözlerimi devirmeme neden oluyordu.

"Tony saçmalamana gerek yok. Tabi ki yardım ederim hiç sorun değil." Bu sefer gözlerini deviren Tony olmuştu.

"Fiona'cığım ben bir Stark'ım. Ki Tony Stark. Saçmalamam." işte buna samimiyetle gülümsedim.

"Peki Stark. Sen öyle diyorsan öyledir." Alayla konuştuğumda duracağımız tutmuştu. Jetin arka tarafı açılıp uçabilen herkes çıktığında benim himayem altında olan kişilere döndüm ve gayet gergin göründüklerini gördüm. Hafifçe gülümsedim.

"Aranızda daha önce uçan var mı?'' Hepsinin kafaları iki yana sallanmıştı. Onlara Arkamı dönüp ellerimi iki yana açtım ve hepimizi hızlı bir şekilde oradan çıkarttım.

"Lexia Fiona Hava Yollarına hoş geldiniz.'' hepsinin kaskatı kesilmesine karşılık olarak fazlasıyla hızlı gittiğimizi kabul etmeliyim. Neredeyse bizden birkaç dakika önce çıkmış olan Tony'e yetişmiştik sayılırız.

"Biraz daha yavaş gitsen daha iyi hissedebilirdik aslında biliyor musun?'' Arkadan gelen Steven'ın sesiyle gözlerimi devirmeden edemedim şunlara bir yetişsek zaten yavaşlayacağım. Arkamda ki Steven'a küçük bir tebessüm atıp

"Sabah ben de aynısı söylemiştim değil mi Steven?" Steven kabullenmişlikle kafasını sallayıp düz durmaya çalışmaya devam etti. Ne kadar hızlı gittiğimizi ancak Thor'un yanından hızla geçtiğimizde anladım ve gerçekten yavaş gitmeye başladım. Arkamdan Tanrıya şükreden bir ses duyduğumda kendi kendime homurdandım.

Mystic Mind/Steve Rogers ♡☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin