🌃12🌆

948 62 6
                                    

Stevenle Kuleye geldikten sonra yemek yiyip uyumuştum ki erken (6) kalkmamı açıklıyor bence, antrenman yapmalıyım. Üstümü değiştirip spor kısmındaki koşu bandına geldim ve kulaklıklarımı takıp koşu bandına çıktım, ortalama hıza ayarlayıp koşmaya başladım.

Müzik kulaklarıma doldukça sanki babamla olan sahte anılarım beynime doluyor gibiydi. Koşu bandının derecesini arttırıp daha da hızlandım.

Babam bir kere bana oyuncak bir ayı almıştı ve kendi evimdeyken yaklaşık 70 yıldır onunla uyuyordum. O öldüğünde bile ayıma sarılınca ona sarılıyormuş gibi hissediyordum. Şimdi ne yapacağım? En güçsüz olduğum anlarda küme sığınacağım? Derece yüksektim.

Ya bana küçükken aldığı ayakkabılarım, elbiselerim? Ben onun yokluğunda bu elbiselere, bu eşyalara tutunmuşken şimdi ne yapacağım? Derece yükselttim.

Peki ya anneme ne demeli? Onu bu kadar sevememe, ona bu kadar bağlanmama izin vermemeliydi. Beni 100 küsür yıldır kendinden uzak tutup babama itmişti ve tek açıklaması 'bunun senin hatan olmadığını anlamam uzun sürdü üzgünüm' mü gerçekten? Dereceyi bir tık daha arttırdım. Nefes nefese koşuyordum ama zorlanmam şu an asla umurumda bile değil.

Benim babam bir tecavüzcü ve ben de bu tecavüzden doğan bir çocuğum. Olmaması gereken biriyim. Bugünlerde bu benim beynimi o kadar meşgul ediyordu ki asla ama asla düzgün düşünemiyorum. Derecesini bir kez daha arttırdım ve artık son dereceye geldiğimi farkına vardım.

Yavaş yavaş geri gitmeye başladığımda anladım ki daha fazla koşamayacağım ama biraz geç kaldım sanırım. Yavaşça kulağımda ki kulaklıklar çıkınca yine anladım ki düşeceğim. Birden durduğumda daha güçlerimi kullanamadan banttan savrulduğumu fark ettim. Ama ben hamle yapamadan yumuşak bir şeyin-hayır hayır bir çift kolun içine düştüğümü fark ettim.

Yavaşça gözlerimi açtım ve kimin kolları arasında olduğuma baktım ki Ah! Tabi ki de kahramanım olan Steven! Hızla kollarının arasından çıktım ve sertçe baktım yüzüne.

"Beni tuttuğun için teşekkür ederim ama ben kendim de halledebilirdim." Hızla kollarını birleştirdi ve tek kaşını kaldırıp yüzüme baktı.

"Bilmem farkında mısın ama az daha düşüyordun." Gözlerimi devirerek ona baktım.

"Düştüğüm gibi kalkardım." Bu sefer o bana gözlerini devirdi.

"Ters tarafından kalktın galiba Lexia. Hadi git uyu sana az uyumak hiç yaramıyor." Cümlesini bitirmesiyle birlikte haklı olduğunu fark ettim.

"Haklısın, kusuruma bakma." dedikten sonra hızlıca telefonumu koyduğum yerden aldım ve arkamı dönüp yanından ayrıldım. Az uyuyunca her şey daha da kafama vuruyor ve daha da sinirleniyorum.

----Saat 10----
Kulede çalan kulak tırmalayıcı alarmla uyandım. Ah Beynim! Odamdan çıkıp koşar adımlarla toplantı odasına gittiğimde gerçekten herkes oraya gelmişti. Masanın ortasında Nick Fury'nin hologramı vardı.

"Hydra bu akşam 7 de açılacak olan bir sergideki mücevheri çalmaya hazırlanıyor. Onu almamalılar." Alt tarafı bir mücevher? Çalsınlar.

"Alt tarafı bir mücevher sonuçta. Alsalar ne olur almasalar ne olur?" Wanda'nın bu sorusu karşısında Nick Fury'nin göz devirmesini görmüştüm ama bence hepimiz böyle düşünüyoruz.

"Sıradan bir mücevher değil. Uzay taşından yapılmış, çevresine ışık saçan bir mücevher. Onu kaptırmamalısınız. Plan sende Stark." dedikten sonra şak diye yok oldu görüntüsü. Tony'e döndüğümdeyse Tanrı'dan sabır dinlediğini gördüm.

----AKŞAM 7----

Üstümde bulunan garson kıyafetleri ne kadar değişik hissettirse bile yüzümdeki şey daha iğrenç. Yüzümde görünümümü değiştirsin diye ince bir şey vardı ve bunu kulaklarıma taktığımdan kulak arkam kaşınıyordu. Her şey üstüme üstüme geliyor yemin ederim.

Mystic Mind/Steve Rogers ♡☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin