Bu yılbaşı bölümü her şey bağımsız, birlikte ve mutlu oldukları bir bölümdür.
"Herkes Salona gelsiiinnn!" Wanda'nın yankılanan sesiyle koşarak içeri gittim. Ama tahmin ettiğim gibi kötü bir durum görünmüyor aksine Wanda'nın kocaman gülüşüyle karşılaştım.
"Ne oluyor?" Elindeki kutuyu salladı.
"Yılbaşı çekilişiii" bunu bu kadar hevesle söylemesi beni gülümsetti. Herkes geldiğinde Wanda tek tek kağıt çekmemiz için kutuyu dolaştırdı ve kalan kişiyi de kendi aldı. Elimdeki kağıda bakmak için çok heyecanlıyım ama asıl heyecanlı olduğum konu ben kime çıktım acaba. Zihinlerine girsem ne olur ki? Hissetmezler zaten.
"Lexia, zihnimize bakmak yok!" Clint'in sesiyle ona döndüm. Hadi ama nerden anlamış olabilirsin ki?
"Ama-"
"Aması yok Lexia. Sürpriz dedik." Steven'ın sesiyle ona dönüp göz devirdim. Yıllanmış askere bak sen sürpriz diyor.
"Tamam ya of." mutsuzlukla dudaklarımı büzdüm ve kağıda bakmadan arka cebime koydum.
"Ağacı süsleyelim, Tanrım keşke çocuklar da burada olsaydı." Clint'in mutsuz yüzüne bakıp ben de hüzünlendim.
"Keşke dostum, keşke." ortam bir anda hüzünlendiğinde yükselmemiz gerektiğinin farkındaydım. Ellerimi çırptım.
"Haydi! Nerde süsler!" Bruce elinde bir kutu süsle girdi.
"Bunları arıyor gibisin" gülümsedim.
"Evvet!"dedim ve elinden kutuyu aldım.
"Buraya Gel Clint! Daha çok işimiz var!" __________
"Ben bittim!" kendimi yere attım ve nefeslendim. Bir ağacı süslemek bu kadar zor olmamalı.
Son olarak Clint ışıklarını yaktı ve son haline baktık. Güzel iş başardık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Güzel iş başardık okçu" deyip ona elimi uzattığımda hemen beşlik çaktı.
"Ben ne hediye alacağım ya?" deyip kendini yere bıraktığında bu işte ikimizde çaresizdik.
"Clint yakşalık 70 yıldır falan hediye almadım. Gerçekten benim de bir fikrim yok. Ben daha kime aldığımı bile bilmiyorum." Bir yandan yatarken bir yandan da elimi arka cebime götürüp kağıdı çıkarttım. Gözlerimi kağıtta yazan isimde gezdirdiğimde hafifçe gülümsedim. Hızla ayağa kalktım.
"Noldu?" Clint'in endişeli sesini duyunca gülümsedim.
"Hiç, hiçbir şey sadece ben bi gezegenime gidip geliyorum." heyecanla bana döndü.
"Yiyecek getir." ona mal mal baktım ve gözlerimi devirip koşarak balkona çıktığımda yükselerek atmosferden çıkmam saniyelerimi aldı. ______________
