Morgan'la buluşup hasret giderdikten sonra kuleye geri dönmüş bir güzel uyuyup dinlenmiştim. Şimdi ise Tony uyanmamın şerefine küçük bir parti yapmak istiyordu ki buna ne kadar itiraz etsem de sadece içki içileceği ve bütün Avengers olarak buna ihtiyacımız olduğu konusunda beni ikna etmişti.
Şimdi ise bir pantolon ve bluz giyip kulenin salonuna gidiyorum. Orada Bucky'i görünce koşarak yanına gittim.
"Sana bir daha hiç teşekkür edemedim. Orada beni kendime getirdiğin için ve ben yokken Steven'a göz kulak olduğun için teşekkür ederim." Deyip klasik eğilmemi yaptım. Bana hafifçe gülümsedi.
"O benim kardeşim, kimse bana inanmazken o benim yanımdaydı. E sen de onun sevgilisi olduğuna göre sizin iyiliğiniz için yapmayacağım şey yok. Teşekkür etme."
"Beni hatırlamıyorsun, değil mi? Oysaki beni severdin." kafasını iki yana sallayınca Hafifçe gülümseyip yanından ayrıldım ve koltukta oturan Pepper'ın yanına oturdum. Masadaki içkiyi aldım ve yudumlamaya başladım. Bucky ile önceden tanışıyordum. Arkadaş sayılırdık, birlikte güzel vakit geçirdiğimizi hatırlıyorum. Daha doğrusu Steven'ı daha fazla
Steven'ı ileride ki masada oturup içkisini yudumlarken bir yandan da bana bakıyordu ki bu hareketi gayet karizmatik. Tanrım! Bu adamın bu hareketleri beni etkilemeyi asla bırakmayacak.
Derken karşısına bir kız geldi oturdu. Sarışındı ve gayet güzeldi. Kolumla Pepper'ı dürttüm.
"Pişt Pepper, şu kadın kim?"
"Steve'in karşında ki mi? Sharon, eski Shild ajanı. 5-6 yıl önce Steve ile randevuya çıkmışlardı." Gözlerimi pörtletip ona döndüğüm de yanlış bir şey dediğini anlayıp yüzünü buruşturmuştu ama bunu bana dediği iyi oldu.
"Tam olarak ne zamandı acaba Pepper'cığım?" Pepper 'saldım çayıra mevlam bayıra' mantığı ile her şeyi anlatmaya başladı ki anlatmasaydı da zihnine girerdim zaten.
"Sen gittikten kısa süre sonra şu bakanlığa bağlanma konusu tekrar açıldı ve Tony ile Steve kavga etti. Baya savaş falan çıkacaktı neredeyse. Sharon ise o zamanlar ona yardım etti ve aralarında küçük bir alevlenme olup öpüşmüşler sonraysa randevuya çıktılar ama Steve seni unutamadığı için devam edemediler."
Tony ile Steven kavga etti
Steven ve Tony kavga etti
Neredeyse savaş çıkaracaklardı
Steven ve Sharon öpüştü
Sharan ve Steven randevuya çıktı
Steven seni unutamamış
Tony ve Steven neredeyse savaş çıkarıyordu
Gözlerimi tekrar Steven'a döndürdüğümde karşılık içkilerini yudumlayıp gülüştüklerinde içimdeki alev harlanırken sıkıca gözlerimi kapattım. Yemin ederim senin o inci dişlerini sökerim adam! O saçlarını teker teker yolar eline veririm adam!
Elimdeki içkiyi tek dikişte bitirdiğimde Pepper sinirlendiğimi anlamıştı.
"Lex, sakin ol seni unutamadığı için ayrıldığını unuttun mu?" Kafamı onaylar biçimde sallayıp bardağıma içki doldurdum ve arkama yaslanıp onları izlemeye başladım. Birden kadın elini Steven'ın koluna koyduğunda sinir katsayılarım yükseliverdi. Ama Steven'ın kolunu çekmesiyle alçalıverdi. Aferim canım benim, ciğerim.
Rahat bir nefes verip kadının ayağa kalkıp gitmesini izledim. Ama giderken ne oldu bilin bakalım! AYAĞI TAKILDI VE STEVEN'İN ÜSTÜNE DOĞRU DÜŞTÜ. TANRIM ÇILDIRACAĞIM!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mystic Mind/Steve Rogers ♡☆
FanficSteven bana destek vermek istercesine koydu elini omzuma "Tek bir Tanrı var Lexia ve onun böyle giyinmediğine eminim."