Bölüm 8

31.3K 1.4K 56
                                    

Afra kafeyi çalışanlara emanet edip çantasını tekrar kontrol ederek kafeden çıktı. Bugün veli toplantısı yapılacaktı.
Aslında daha önceden anaokuluna gidenler için veli toplantısı yapıldığını bilmiyordu ama artık öğrenmiş oldu işte.
Arabasına binip okula geldi ve konferans salonuna gitti. Sadece Cemre'nin sınıfı olarak toplantı yapılacaktı. Öğretmenler yoğunluk olmasın diye sınıf sınıf yapma kararı almıştı.

Ozan arabasından inip konferans salonuna girdi. Bu okula nedense sivil gelemiyordu. Sürekli son anda haberi olan şeyler yüzünden okula üniforma ile gelmek zorunda kalıyordu. İçeride göz gezdirdiğinde ileride oturan Afra gözüne çarptı ve yanına gitti. Sandalyeyi çekip yanına oturdu.

"Merhaba."
"Ozan? Merhaba, nasılsın?"
"İyiyim, sen?"
"Ben de iyiyim. Sen yine işten çıktın sanırım?"
"Öyle oldu. Ege, Zeliha teyzeye söylemiş, o da bana söylemeyi unutmuş. Biraz önce arayıp haber verdi. Mecburen böyle geldim."
"Olsun boşver. Böyle çok havalı görünüyorsun zaten."

Ozan, Afra'nın söyledikleri ile bir süre sessiz kaldı. Ona havalı demişti. Ona demişti. Havalı demişti. Afra. Ozan'a. Havalı görünüyorsun!

"Teşekkür ederim."

Ozan derin bir nefes alarak bakışlarını başka yöne çevirdi. Heyecanlanmıştı az önce. Kafasını iki yana salladı. Bir değişiklik vardı bu zamanlarda. Afra'nın kendisi üzerinde değişik bir etkisi vardı. Ve kendisi artık gönül eğlendirecek yaşta olmadığı için aptal triplere girip etkilendiğini reddetmeyecekti.

"Öğretmenlerin gelmeye niyeti yok sanırım."

Ozan saatine bakıp söylenirken Afra ona döndü.

"Acelen mi var?"
"Yok ama şu an vakit kaybediyoruz. Bundan hoşlanmam."
"Allah aşkına bundan kim hoşlanır ki?"

Afra gözlerini devirerek çantasına uzandı. İçinden suyunu çıkarırken ön taraftaki kapı açıldı. İçeri iki öğretmen girdiğinde hepsine selam verdi. Şu an çocuklar ile başka bir öğretmen ilgileniyordu ve planları çıkış saatine kadar toplantının bitmesi ve çocukların aileleri ile gitmesiydi.
Toplantı velilerin soruları ve öğretmenlerin uzun uzun cevapları ile devam ederken Afra sıkıntı ile ofladı. Ne kadar sıkıcı ve gereksiz bir toplantı olduğunu aklından milyonuncu kez geçirirken yanındaki Ozan gülünce ona döndü.

"Ne oldu?"
"Sıkıldın mı sen?"
"Sıkıldım tabii ki. Sen sıkılmadın mı?"
"Sence?"

Afra gülerek öğretmenlere döndüğü an birinin onlara baktığını görünce kafasını eğdi. Yakalanmıştı.
Toplantı bittiğinde ikili derin bir nefes aldı. Beraber dışarı çıktılar. Kendileri sadece çocuklarının sınıftaki hallerini sormuşlardı ama diğer veliler öyle garip sorular sormuşlardı ki ikisi de içeride fenalık geçirmemek için üstün çabalar sergilemek zorunda kaldılar.

"Ne yapıyorsun şimdi?"
"Bilmem, Cemre ile beraber kafeye gideriz sanırım."
"Çocuklar ile beraber bir şeyler yapalım mı? Beraber olmayı seviyorlar zaten. Okul dışında biraz aktivite yapmış olurlar."
"Tamam. Ne yapacağız?"
"Lunaparka falan gideriz. Minikler eğlensin biraz."
"Ay çok güzel olur."

Afra gülerek onayladığında Ozan da gülümsedi. Kapıda çocukların çıkmasını beklerken biraz daha sohbet ettiler. Çok uzun sürmeden zil çaldı ve çocuklar yanlarına geldi.

"Anne, sen neden geldin?"
"Kızım bugün veli toplantısı vardı ya?"
"O yüzden mi geldin?"
"Evet, o yüzden geldim."
"Ozan sen de mi o yüzden geldin?"
"Evet fıstık ben de o yüzden geldim."
"Baba hemen eve mi gidiyoruz?"
"Hayır, başka bir yere gideceğiz."
"Nereye?"

Kardeşim OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin