Bölüm 35

17.4K 1.1K 76
                                    

Kahvaltı sonrası havanın güzel olmasından yararlanmak için Ozan ve çocuklar bahçeye çıkmıştı. Onlar oynarken Afra ve Maya da kendi aralarında sohbet ediyorlardı.

"Keşke nikaha gelebilseydim. Fotoğraflarda çok güzel görünüyordun."
"Teşekkür ederim canım. Kısmet böyleymiş demek ki, yapacak bir şey yok."

Kapı çaldığında Maya telaş ile ayağa kalktı. Ata ile konuşmuştu ve buraya geleceğini söylemişti. Şimdi ise onun ve abisinin yan yana gelmesi düşüncesi sarmıştı içini.

"Kapıyı sen aç istersen."

Afra konuştuğunda Maya kafasını hızla aşağı yukarı salladı ve koşarak eve girip kapıya gitti. Kapıyı açtığında aylardır girmediği sevgilisini gördüğü için gözleri doldu hemen.

"Ata."
"Sevgilim."

Ata gözleri dolan kızı hemen kolları arasına aldı.

"Çok özledim seni!"

Maya ağlamaya başladığında Ata yavaşça saçlarını okşadı sadece.

"Ben de seni çok özledim. İyi ki geldin."

İkili kapı önünde sarılırken içeri girmeye niyetli gibi durmuyorlardı.

"Ağlama artık, neden ağlıyorsun?"
"Seni çok özledim Ata."
"Yanındayım güzelim, ağlama artık. Kendimi kötü hissediyorum."

Maya iç çekerek Ata'dan ayrıldı ve gözlerine baktı.

"Kokunu bile unutmuşum."

Tekrar gözleri dolduğunda Ata ellerini yüzüne çıkarıp göz yaşlarını sildi.

"Yanındayım güzelim, yanımdasın. Üzme kendini n'olur."

Maya tekrar sarıldığında Ata da sıkı sıkı sardı beline kollarını.

"Çok seviyorum seni güzelim."

Boynundan öptü ve kafasını boynun yasladı.

"İçeri geçelim, birileri gelir şimdi."

Maya kafasını salladığında birbirlerinden ayrıldılar ve içeri geçtiler.

"Yüzünü yıka istersen."
"Tamam. Sen bahçeye git."

Maya lavaboya gittiğimde Ata ezbere bildiği evde bahçeye çıktı. Çocuklar onu gördüğünde koşarak yanına gidip sarıldılar.

"Ah, siz ne kadar kocaman oldunuz böyle!"

Ata çok ağır bir şeyi kaldırıyormuş gibi bir yüz ifadesi yaptı onları kucağına alırken.

"Biz ağır değiliz ki sen çok güçsüzsün!"
"Evet, babam bizi kucağına alabiliyor!"

Cemre ve Ege huysuz bir şekilde söylendiğinde Ata gülerek karşıladı onları.

"Öyle mi?"
"Ata hoş geldin."
"Hoş buldum abla."

Afra çocukları kucağından aldı ve sarıldı kardeşine sarılır gibi.

"Özlettin sen de kendini, gelsene akşamları çaya."
"Abla gün içinde yorulunca direkt eve gidip uyuyorum. Ama gelirim söz."
"Gel tabii ki canım."
"Hoş geldin Ata."

Ata Ozan'ı görünce hafiften gerilse de bir şey yokmuş gibi ona da sarıldı ve cevap verdi.

"Hoş buldum abi. Nasılsın?"
"İyiyim sen nasılsın?"

Ozan elindeki havluyu bırakırken sordu nefes nefese. Çocuklar ile koşarken yorulduğu için nefes nefese kalmıştı.

"İyiyim ben de."
"Niye ayakta duruyoruz, hadi oturalım."

Kardeşim OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin