Bölüm 21

26.2K 1.2K 56
                                    

Afra tatlının sosunu döktü ve tabaklara koyup odaya götürdü. Daha sonra Ozan çocukların istediği filmi açtı. Bunu sınıfta izlemeye başlamışlar ama vakit yetmediği için bitirememişler. Bu yüzden şimdi en başından sonuna kadar izleyecekler. Film ise kayıp balık Nemo.

Hepsi tatlıların yerken bir yandan da televizyondaki animasyonu dikkatle izliyordu.
Ozan elini Afra'nın beline sardı ve kendine yaklaştırdı.

"Ozan ne yapıyorsun?"
"Film izliyorum."

Afra kendini biraz geri çekti ama Ozan tekrar kendine yaklaştırdı.

"Ya Ozan çocuklar görecek, bırak beni."
"Işıklar kapalı nasıl görsünler?"
"Olsun biraz şey yapalım."
"Balım, rahat dursan mı artık?"

Afra kendini çektikçe Ozan daha da yaklaştırdığı için sonunda pes edip direnmeyi bıraktı.

"Yarın pazar."
"Evet."
"Seni bir yere götüreceğim."

Afra kafasını kaldırıp Ozan'a baktı heyecanla.

"Nereye?"
"Sürpriz."
"İpucu versen?"
"Hmm şöyle ki, maalesef çocukların gelemeyeceği bir yer."
"Neden? Yalnız mı gideceğiz?"
"Evet."
"Çocuklar neden gelemiyor ki?"
"Kuralları böyle benim yapabileceğim bir şey yok."

İkisi de daha fazla konuşmadı ve televizyondaki animasyonu izlemeye devam ettiler.

••••••

Afra sabah uyandığında heyecanlı olduğunu hissedince gerilmemek için hemen duşa girdi. Bugün Ozan ile ilk defa başbaşa kalacaktı. Cemre ve Ege yanlarında olmayacağı için nasıl davranacağını bilemiyordu.
Birazdan Cemre'yi alıp Ozan'ın yanına gidecek, çocukları Zeliha Hanıma bırakıp daha sonra gidecekleri şu sürpriz yer için yola çıkacaklardı.

"Anne!"
"Efendim kızım?"
"Ben hazırım hadi gidelim. Hadi, hadi, hadi!"

Afra gülümsedi ve Cemre'nin çantasını kontrol edip elimden tuttu ve evden çıktılar. Kapıyı kilitleyip arabaya bindiler ve Ozan ile Ege'nin evine yolculuk başladı.

"Hoş geldiniz."
"Hoş bulduk!"

Afra ve Cemre kapıyı açan Zeliha Hanıma sarılıp eve girdiler. Cemre Ozan'a, Ege da Afra'ya koştu ve sarılıp hasret giderdiler.
Bir saat beraber oturduktan sonra Ozan gidelim dediğinde Afra ve Ozan kalkıp çocuklar ile vedalaştı. Daha sonra onları Zeliha Hanıma emanet edip evden çıktılar. Tabii ki çıkmadan önce Afra uzun bir konuşma ile yapılması gereken şeyleri anlattı. Zeliha Hanım her şeyi biliyor olsa da sabırlı bir şekilde hepsini dinleyip kafasını sallayarak onaylamıştı onu.

"Ozan, ben çok merak ederim ne olur söyle hadi!"
"Balım sürprizler söylenmez. Sabırlı ol lütfen."
"Ya ama Ozan..."
"Balım ama sen çok mızıkçılık yapıyorsun."

Ozan uzanıp Afra'nın elini tuttu ve kendi bacağının üzerine koydu. Afra Ozan'ın yaptığı minicik şeyle heyecanlandı ve bu heyecan ile hızlı atan kalbine bir bakış atıp gülümsedi.

Bir süre daha yolculuk devam etti. Afra meraktan iyice heyecan yaparken Ozan da onun bu hallerine gülüyordu.

"Evet, geldik!"

Afra hemen camdan dışarı baktı. Daha sonra tekrar Ozan'a döndü.

"Poligon?"
"Evet! Hadi in."

Afra inmek yerine kemerine daha sıkı sarıldı ve kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Olmaz."
"Ne demek olmaz?"
"Ozan olmaz."
"Balım neden olmasın?"
"Ben silah tutamam."

Kardeşim OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin