Bölüm 31

19K 1.1K 33
                                    

Afra üzerindeki elbiseyi bir kez daha elleriyle düzeltip aynada baktı aksine. Evleniyordu. Gerçekten evleniyorlardı.

"Balım..."

Ozan odaya girdiğinde kaldı bir süre. Çok güzel olmuştu. Çok.

"Ozan?"
"Balım çok güzelsin..."

Afra gülümsedi ve kafasını eğdi utançla. Hala inanamıyordu.

"Çok güzel olmuşsun."

Ozan Afra'nın yanına geldi ve beline kollarını dolayıp alnından öptü. Daha sonra kafasını boynuna yasladı.

"Güzel kokulum benim."
"Ozan..."
"Söyle balım."
"Ben çok heyecan yaptım. Endişeli gibiyim."
"Hayır, sakın öyle olma. Her şey çok güzel. Güven bana."
"Sana güveniyorum. Sana çok güveniyorum. Ama heyecan yapmaya engel olamıyorum."
"Sadece sakin ol ve akışına bırak balım. Her şey çok güzel olacak."

Afra Ozan'ı ensesinden tutup bir kez öptü ve ayrıldı.

"Başlıyor muyuz peki?"
"Başlıyoruz. Koluma girmez misiniz hanımefendi?"

İkisi de büyük bir mutluluk ile bulundukları odadan ayrıldılar.
Ozan Afra'nın sandalyesini çektiğinde Afra oturdu yavaşça. Daha sonra konuklraa baktılar hemen. Annesi, babası, Beril, Yasin, Ata, Ozan'ın arkadaşları, Cemre, Ege, Afra'nın arkadaşları. Aralarında Ozan'ın annesi ve babası yoktu maalesef. Arayıp çağırmışlardı. Hatta Afra bizzat annesi ile konuşmuş ve resmen ikna etmeye çalışmıştı. Ama kadının Nuh deyip peygamber dememesi üzerine daha da ısrar etmemişti. Kendi nikahına da birini bu kadar ısrarla çağıracak olması ona göre zaten saçmalık.

Nikah memurunun sorduğu soruya bağıra çağıra evet diyerek cevaplayan Afra ve Ozan evlenmenin verdiği mutluluk ile hemen ayaklanıp sarıldılar birbirlerine. Afra eline aldığı cüzdanı havaya kaldırırken Cemre ve Ege ile göz göze geldi. İkisi de ayakta zıplayarak alkışlıyorlardı ve mutlulukları her türlü yüzlerinden okunuyordu. Afra gülerek Ozan'a döndüğünde Ozan'ın da onlara baktığını gördü.

"Sanırım onları her gördüğümüzde bir kez daha evli olduğumuza sevineceğiz."
"Doğru bir karar olduğunu sorgulamak mümkün olmasa da onları birlikte her gördüğümüzde bir kez daha doğru olduğunu kanıtlamış olacağız."

Masanın arkasından çıktılar ve çocukların yanına gittiler hemen. Çocuklar koşarak ikisinin üzerine atlarken onlar da keyifle kucaklarına aldılar. Ozan gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Bakın başardınız."
"Artık gerçekten annemsin!"

Afra hemen uzanıp öptü Ege'yi. Anne demesi çok hoşuna gidiyordu. Ama şaşırtıcı bir şekilde Cemre hala Ozan'a baba dememişti. En başından Cemre daha istekli görünse de beklenmedik bir şekilde Ege daha çabuk anne demeyi kabullenmişti.

Ozan'a döndüğünde Cemre ile konuştuğunu gördü Afra ve onları dinledi bir süre.

"Evet, ben de senin baban oldum böylece."
"Ozan?"
"Efendim güzelim?"
"Şimdi nereye gideceğiz?"
"Şimdi kafeye gideceğiz güzelim. Sana güzel güzel pastalar alacağım. Müzik açacağız. Seni dansa kaldırmamı ister misin?"
"Ben dans etmeyi bilmiyorum ki."
"Ben de bilmiyorum, beraber öğreniriz işte."

Ozan'ın bu konuyu düşündüğünü biliyordu Afra. Tabii ki Ege'nin ona anne demesine çok mutlu olmuştu ama Cemre'den beklediğini biliyordu. Kendisi de şaşırmıştı bu duruma. Kendisinin bekleyeceğini sanıyordu. Ege daha geride durmuştu her zaman. Cemre'nin yanında onun kadar aktif olmamıştı hiçbir zaman. Beklenmedik hamlenin Ege'den gelmesi onu mutlu etmişti tabii ki.

Kardeşim OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin