Bölüm 23

23.2K 1.2K 55
                                    

Afra gergin bir şekilde elindeki telefon ile bir ileri bir geri gidip, odanın içinde volta atmaktan bir hal olmuş vaziyette dönüp duruyordu.
Ozan gideli saatler oldu. Hiçbir haber yok, ses yok. Cemre uyudu bile, Ege'yi de aramıştı ve korkmaması gerektiğini söylemişti. Ona söyledi ama kendi korkmadan duramıyordu.

Ozan ambulansın içinde sedyede otururken sinirle sürekli elini yumruk yapıp geri açıyordu. Salak Ata yüzünden bu gürültülü yerde, yüksek hızla yol yapmak şu an hiç hoşuna gitmiyordu. Sedyeye uzandı ve telefonunu çıkarıp açılmasını bekledi bir süre. Daha sonra Afra'nın aramalarını görünce sırıttı. Tam bu sırada tekrar telefonu çalmaya başladı. Afra arıyor. Gülümsedi ve açtı telefonu.

"Balım."
"Ozan! Ozan... Ozan ambulans sesi mi o?"

Ozan, Afra'nın ambulans sirenini bile bastıracak kadar yüksek çıkan sesi ile telefonu kendinden uzaklaştırdı ve bir süre bekledi.

"Ozan cevap versene! Ne oluyor?"
"Balım korkma bir şeyim yok. Olmadı bir şey."
"Başkasına mı bir şey oldu yoksa? Ozan konuşsana sinirlendirme beni!"
"Balım susmuyorsun ki konuşayım. Kolum..."
"Ozan sen vuruldun mu?"

Ozan gözlerini kapattı ve derin derin nefesler aldı.

"Hangi hastaneye gidiyorsun?"
"Bilmiyorum."
"Ya sorsana, orda kimse yok mu?"
"Var var, hangi hastaneye gidiyoruz?"

Ozan hastanenin adını öğrendi ve Afra'ya söyledi. Daha sonra telefon yüzüne kapandı zaten.

Ozan arabanın durması ile telefonunu cebine koydu ve sağlam kolu ile yüzünü kapattı. Aptal Ata.

Hastanedeki iki üç insan gelen ambulansa bakarken Ata koşarak sedyenin arkasına geçip itmeye başladı.

"Abi dayan abi, bak geldik hastaneye. Sakın bırakma kendini."

Ozan hızla Ata'nın yakasından tutunca sedyeyi durdurmak zorunda kaldılar.

"Ata, aslanım! Hem çok konuşuyorsun, hem boş konuşuyorsun! Lan kolumdan vuruldum sadece, ne bu telaş? Afra bu kadar korkmadı lan!"

Ozan iterek Ata'yı bırakınca Ata hemen doğrulup geri çekildi ve saçlarını karıştırdı.

"Abi sen vurulunca ben nereden vurulduğuna hiç bakmadan koştum. Aklım gitti yani."
"İyiyim tamam."

Ozan tekrar kolunu yüzüne kapatırken acile girdiler ve doktoru çağırdılar bile.
Afra Cemre'yi Zeliha Hanıma emanet edip acele ile geldi hastaneye. Meraktan deli olacaktı. Acile girdi ve yatan Ozan'ı görünce hızla yanına gitti.

"Ozan!"

Ozan kapalı olan gözlerini açtı ve Afra'yı görünce yerinde doğrulup gelmesini bekledi. Afra yanına gitti ve kolundaki sargıyı görünce ona dikkat ederek sarıldı hemen.

"Çok korktum, iyi misin sen?"
"İyiyim balım iyiyim, bu Ata'nın abartması işte."
"Ne abartması Ozan baksana koluna. Hem kanamış, hemşireyi çağıralım."
"Balım, otur şuraya. İyiyim diyorum. Ege ve Cemre nerede?"
"Senin evdeler. Gelirken Zeliha Hanım'ın yanına bıraktım. Uyuyorlardır zaten şimdi."

Ozan kafasını salladı ve Afra'nın bileğinden tutup yanına oturmasını sağladı.

"Ata nerede peki? Geldi mi?"
"Geldi ama nerede bilmiyorum. Çıkar birazdan bir yerlerden."
"Nasıl oldu ki bu?"
"Oldu işte, boşver."

Ozan'ın geçiştirir bir şekilde verdiği cevap ile söylenmemesi gerektiğini anladı ve kafasını sallayıp ellerini Ozan'ın saçlarına getirdi.

"Üstün toz olmuş hep."

Kardeşim OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin