Bölüm 9

30.1K 1.3K 40
                                    

Afra çarpışan arabalarda yanında şoförlük yapan Ege ile uzun zamandır eğlenmediği kadar eğleniyordu.
Ozan ise Cemre tarafına çarpan olursa onlara kötü kötü bakmaktan başka bir şey yapamıyordu.

"Baba hadi!"

Ege hareket etmeyen babasına bağırıp çarptığında Ozan diğer taraftan da çarpan araba ile arada kaldı.

"Ne saçma bir oyuncak bu ya!"
"Ya Ozan hadi! Senin yüzünden herkes çarpıyor bize!"
"Güzellik görmüyor musun arkadaşın bana çarpıyor sürekli. Sıkıştırıyor beni!"

Ozan kendi oğlunu şikayet ederken Afra konuşmaları duyup kahkaha attı.

"Hiç yakışıyor mu Ozan? Kendin beceremeyip küçücük çocuğa suç atıyorsun."
"Öyle mi Afra Hanım?"
"Aynen öyle."

Ozan direksiyonu kırıp arkalarına geçmeye çalışırken Ege de hızlanmaya başladı.

"Aferin Ege, böyle devam et."
"Ya Ozan hadii!"

Ozan kolundan tutup çekiştiren kıza dönüp güldü.

"Sıkı tutun fıstık, uçacağız bak şimdi."
"Hadi hadi!"

Ozan geri geri gitmeye başlayınca Ege yine kaçtığını düşünerek başka birilerinin yanına gidince Ozan tekrar yanlarına gidip nihayet çarptı.

"Ege, çarptı bize!"
"Sen dur ben çarpacağım ona."

Ege tüm dikkati ile sürmeye devam edince Afra şaşırarak onu izlemeye devam etti. Küçücük boyu var türlü türlü huyu var gerçekten. Kendi kızı gibi.

"Baba uzaklaş artık!"
"Ne oldu Ege Bey, gülüyordun bana?"
"Ama baba!"

Ozan gülerek geri çekilince Ege de kurtulmuş oldu.
Çarpışan arabalardan indiler nihayet.

"Sıradaki ne?"

Ozan saçlarını dağıtarak sorduğunda Cemre zıplayarak konuşmaya başladı.

"Balerin, balerin, balerin!"

Hepsi beraber balerine gidip jetonları verdi ve bindiler.

"Bunu mu seviyorsun sen şimdi?"
"Evet çok güzel bak!"

Cemre yanında oturan Ozan'a ellerini açarak üzerinde oturdukları oyuncağı gösterdiğinde Ozan gülerek yanaklarını sıktı.
Balerin dönmeye başlayınca Ozan kafasını çevirip Afra ve oğluna baktı. İkisi de çok ilginç bir şey hakkında konuşuyormuş gibi garip mimikler yapıyordu.

"Afra bak ne kadar yukarı çıkıyor!"
"Evet. Çok yüksek. Bundan inince ona da binelim mi?"
"Evet binelim!"

Afra ve Ege dönme dolap hakkında konuşurken Ozan ve Cemre ellerini açmış gülümsüyordu. Ozan çok eğleniyormuş gibi gülerken bir yandan da her an düşecek korkusu ile sürekli çocuklara bakıyordu. Garip bir takıntı olmuştu onunki.
Balerinden inip dönme dolaba oradan da minik gondola bindiler. Şimdi ise Ozan ve Afra arkadan Cemre ve Ege önden kafelere doğru ilerliyorlardı. 

"Ben bile yoruldum, onlar hala yorulmadı."

Ozan söylenmeye başlayınca Afra güldü.

"Sen lunaparka gelip yorulmadan geri dönebileceğine inanıyor muydun gerçekten?"
"Bir miktar?"
"Unut onu. İmkansız."

Minik bir kafeye girdiler ve hepsi tatlı ve içeceklerini sipariş etti.

"Evet, yoruldunuz mu bakalım?"
"Hayır anne daha yorulmadık değil mi Ege?"
"Evet yorulmadık."

Ozan gözlerini devirip tatlısını yemeye odaklandı. Nasıl bir enerji ki onların böyle tüm gün koşturup yorulmuyorlar?

"Anne biraz daha burada duralım."
"Kızım zaten saatlerdir buradayız."
"Ama anne daha atlı karıncaya binmedik."
"Onun için de sonra tekrar geliriz olmaz mı?"
"Tamam."

Kardeşim OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin