Bölüm 16

26.6K 1.2K 127
                                    

Ozan Ege'yi yatırıp alnından öptü ve bir süre izledi. Oğlu hayatında en değer verdiği insandı. Yatağa oturup oğlunun saçlarını geriye taradı ve bir kez daha öptü. Uyanmasını istemese de temas kurmadan duramıyordu. Uyandırmamak
İçin yanından kalktı ve odadan çıktı.
Mutfağa gidince Afra'nın Cemre'yi ikna etmeye çalıştığını gördü ve gülümsedi.

"Kızım neden burada kalmak istiyorsun sen?"
"Çünkü Ozan ve Ege var. Ben Ozan ile uyumak istiyorum."

Ozan şaşırırken Afra yerinde doğruldu ve derin bir nefes aldı.

"Benimle uyu, olmaz mı?"
"Anne."

Afra sessiz sessiz konuşan kızına bakmaya devam ederken Cemre de olduğu yerde duramadığı için sürekli sallanıyordu.

"Kızım, burada kalamayız."
"Ama neden?"
"Çünkü burası bizim evimiz değil. Bizim bir evimiz var."
"Biliyorum."
"O zaman?"
"Ama sadece bir gün."

Afra ofladı bir kez daha. Bugün olanlardan sonra Cemre'yi üzmek istemiyordu ama bu istediği de yapabileceği bir şey değildi ki.
Cemre kollarını havaya kaldırınca Afra tutup kucağına aldı.

"Uykun mu var?"
"Evet."
"Gidelim o zaman."
"Gitmeyelim."
"Cemre..."
"Ne yapıyorsunuz bakalım anne kız?"

Ozan hiçbir şey olmamış gibi içeri girince Afra ona bir şeyler yap bakışı atıyordu ama Ozan'ın da birşeyler yapmaya niyeti yoktu.

"Gel bakalım buraya güzellik."

Ozan Cemre'yi alıp mutfaktan çıkarken Afra arkasından bakarak ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Ozan Cemre ile oturma odasına gitti ve uyuyana kadar ona aklına gelen şeyleri anlattı. Afra mutfaktan çıkmadan onları izledi bir süre ve daha fazla ayakta durmak istemediği için kendine bir bardak su alıp mutfaktaki sandalyelerden birine oturdu.
Ozan Cemre uyuduktan sonra onu da odaya götürdü ve kendisi mutfağa gitti.

"Ne yapıyorsun?"
"Ne yapıyorum?"

Afra cevap vermedi ve elleri ile yüzünü kapattı.

"Afra?"
"Efendim?"
"Afra?"
"Efendim?"

Ozan ona bakmayacağını anlayınca konuşmaya devam etti. Bu konuşmayı şimdi yapmazsa bir daha yapabileceğini sanmıyordum.

"Afra biz evlenelim mi?"
"Ne?"

Afra nihayet kafasını kaldırıp Ozan'a baktı. Ciddi duruşu onu bir kez daha şaşıtırken rüyada olduğunu düşünmeye başlamıştı.

"Evlenelim."
"Ozan sen... Sen ne saçmalıyorsun?"
"Neden saçma olsun? Çocuklar..."
"Ozan, hayatına altı yaşındaki bir çocuk karar veremez. Sen hayatına altı yaşındaki bir çocuk için şekil verirsin. Çok saçma konuşuyorsun. Tamam çocuklar anne ve baba istemekte çok haklı. Ege'nin bir anneye, Cemre'nin de bir babaya ihtiyacı var. Ama böyle olmaz. Ben şu an Ege'yi oğlum gibi görecek kadar sevgi gösterebilir miyim sence? Sen Cemre'yi kızın bilip sevebilir misin? Beni eşin olarak görmüyorken."
"Evlenirsek zaten eşim olacaksın. Ve Cemre benim de kızım olacak."
"Sevmeden evleneceksin."
"Nereden biliyorsun sevmediğimi?"
"Seviyor musun? Tanışalı ne kadar oldu Ozan yapma lütfen biz çocuk değiliz."
"Evet biz çocuk değiliz. O yüzden ben hislerimi biliyorum."
"Sen baya ciddisin bu konuda?"
"Evet. Ben seni seviyorum."

Afra yerinden kalktı ve mutfaktan çıktı. Ozan da arkasından gitti.

"Bir şey söylemeyecek misin?"
"Ozan. Mantıklı davranmıyorsun."
"Gayet mantıklı bir karar aldım."
"Ya neden kimse benim dediğimi ciddiye almıyor acaba? Olmaz. Tamam mı? Olmaz! Ben severek evlendiğim halde yaşadıklarımdan sonra bir de sevmeden mi evleneceğim? Pardon ama çok beklersin?"
"Ne yaşadın? Anlat bana. Konuşalım her şeyi."

Kardeşim OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin