Ozan Afra'nın yanına gidip elindekileri aldı ve bir kenara bıraktı.
"Balım, istediğinden eminsin değil mi?"
"Eminim Ozan. Zamanı geldi ve geçiyor bile, böylesi daha uygun."
"Ben istemiyorum."
"Ozan senin ailenin yanına gidiyoruz aşkım."
"Bu yüzden istemiyorum zaten. Ege ve Cemre de orada olacak, kendi evimizde olmayacağız, istediğimizi yapmayacak olmak sıkıntı olacak..."
"Aşkım, biz evliyiz. Bir yıl oluyor evleneli. Ailen ile bence konuşmamız gereken çok ciddi bir konu bu."
"Balım, o da orada olacak ama."
"Ozan, bunu önemsiyor olsaydım bunu en başından istemezdim. Canını sıkmaya bırak lütfen. Her şey daha güzel olacak bu sayede. Eksik hissediyorum. Ve oraya gitmediğimiz sürece hiç tam olmayacak."
"Tamam."
"Ben çocukların kıyafetlerini hazırlayacağım. Sen de bizimkileri hallet."••••••
"Anne daha ne kadar var?"
"Geldik bir tanem, çok az kaldı."Yol boyunca elini bırakmayan Ozan'a döndü Afra.
"Ozan, elimi alsam mı artık?"
Ozan bir şey söylemeden Afra'nın elini bıraktı.
"Hala gergin misin?"
"Fazlasıyla."
"En kötü ne olabilir ki? Anlaşamazsak gider bir otelde kalırız. Birkaç günlük tatil yapıp geri döneriz."
"Evli olmamız alttan almasını sağlamayacak balım."
"Ben öyle yaparım o zaman."
"Neden?"
"Çünkü benim yüzümden annen seninle konuşmuyor Ozan."
"Afra senin yüzünden falan değil. Annem kendi istediğini yaptıramadı ve şimdi de bir çocuk gibi küsüp konuşmuyor. Hepsi bu."
"Bu işin içinde ben de varım sonuçta. Hem en kesin çözüm benim annenle aramın iyi olması öyle değil mi?"
"Öyle ama..."
"Amaları düşünmesek?"Ozan başka bir şey söylemeden yola devam etti. Birkaç dakika içinde eski evinin bahçesine girdiğinde arkasına döndü hemen.
"Geldik. Hadi koşun bakalım."
Çocuklar arabadan indiğinde Ozan Afra'ya yaklaşıp birkaç kez öptü üst üste.
"Canını sıkan hiçbir şeyi benden saklamak yok tamam mı?"
"Tamam."İkisi de arabadan indiğinde Maya karşılamıştı onları. Ege ve Cemre'ye sarılıp eve göndermiş ve hemen onların yanına gitmişti.
"Hoş geldiniz!"
"Hoş bulduk canım."Afra ve Maya sarılırken Ozan valizleri çıkardı ve yanlarına gidip o da Maya'ya sarıldı.
"Hoş bulduk güzelim."
"Hadi hemen geçelim içeri."Eve giderlerken Ozan Afra'nın yanından ayrılmadan arkasından ilerliyordu.
"Merhaba!"
Afra selam verdiğinde Ozan'ın babası Osman Bey hemen ayaklanmış ve sarılmıştı ikisine de.
"Hoş geldiniz çocuklar."
"Hoş bulduk baba."
"Hoş bulduk Osman amca."
"Hadi hadi, gelin oturun."
"Anne?"
"Oğlum."Meliha Hanım uzun zamandır görmediği oğluna sarıldığında duygulanmıştı her zamanki gibi.
"Canım benim, nasıl özlemişim. İyi ki geldin."
Afra yerine oturduğunda Ege ve Cemre de hemen gelip yanına oturmuştu.
"Kızım, sen üzerini değiştirecek misin?"
"Evet anne."
"Tamam. Odayı öğrenelim, birazdan değiştiririz."Ozan ve Meliha Hanım ayrıldığında Afra seslendi onlara.
"Merhaba."
"Sen de hoş geldin."
"Hoş bulduk Meliha Hanım. Ozan odayı gösterir misin? Cemre'nin kıyafetlerini değiştirmek gerekiyordu."
"Tamam. Ben valizleri odaya götüreyim."
"Kusura bakmayın, yolda meyve suyu döküldü de üstüne. Ben hemen değiştirip geliyorum."
"Yok kızım, sen istediğini yap. Bekleriz biz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardeşim Olsun
Teen Fiction"Baba lütfen Cemre kardeşim olsun!" "Oğlum, bunlar sizin düşündüğünüz gibi kolayca olabilecek şeyler değil." "Ama neden? Sen bana oğlum diyorsun ona da kızım de olmaz mı? " ~~~ "Peki sen neden onun ablası olmak istiyorsun?" "Çünkü onun annesi yok be...