📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz
Nabersiniz nasılsınız?
Ben birazcık yoğunum o yüzden diğer hikayelere bölüm yazamıyorum sadece burayı düzenleyebiliyorum... :'(
Pazartesi akşamına kadar maalesef yeni bölümlere başlayamayacağım. Sonrasında da Giray, tamirci ve günseliye sırayla gelecek. :)
⭐🌟 Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayınız... Biliyorsunuz ki sıralamalarda bu şekilde yükselebiliyoruz :) en kısa zamanda eski kitlemize dönmek dileğiyle..
Keyifli okumalaaarrrr kalpkalpkalp
Yorumlarda birkaç sherlock görmek istiyorum dkkdksld
*******
"Son durum ne Celil? Var mı bir gelişme?"
Celil derin bir nefes aldı, önemli gelişmeler vardı ama bu olayla mı ilgili onu bilemiyordu, bunu Aslan'a söylemeli miydi onu da bilmiyordu.
Biraz düşündükten sonra söylerse hiçbir şey kaybetmeyeceğini fark ederek konuştu. Hem Aslan'ın bir adı vardı burada, köylük yerlerde askerden daha fazla geçerdi bazı insanların sözü.
Celil bundan ne kadar hoşlanmasa da bu bir gerçekti.
"Bir kadın cesedi bulduk. Semra Çifçi, evlenmeden önceki adıyla da Semra Zan. Dul, çocuğu yok, annesi ve üç abileriyle yaşıyor." Dudaklarını aşağı büktü bilmez gibi, "Yaşıyordu."
Aslan gözlerini kapatıp başını çevirdi Celil'den, "Tanıyorum." Bunun olmamış olmasını diliyordu. "Gitmiştir başka yere, gitmiş değil mi?" İçinden dua ediyordu o kadının başına bir şey gelmemiş olması için.
"Maalesef Aslan, dün sabah bir köylü geldi ihbar için. Dere yatağında bulmuşlar, izlere bakılırsa darp edilerek öldürülmüş." Aslan'ın sıkıntılı bir nefes vermesiyle devam etti.
"Kimin öldürdüğüne dair kesin bir kanıt yok şimdilik. Kızın üç tane ağabeyi var, hiçbiri kayıp ihbarı vermemiş, aramamış sormamış bile." Duraksadı, "Haberi duyunca tepki bile vermediler. Annesi oğullarının yanında süklüm püklüm durdu ama ağlamadı bile."
Aslan kaşlarını çattı bu kez. Dinlemeye devam etti.
"Bu sahneler bana namus cinayetlerin hatırlatıyor açıkçası Aslan."
"O kadının Mahmut'la ilişiği yoktur. Hoş, onun kimseyle işi olmazdı da. Nakdi yardım yapıyoruz bazı hanelere, Semra da onlardan biriydi. Hiç öyle bir kadın değildi, iki sene önce kocası vefat etti, çocuk da olmayınca döndü baba evine. İkisi de iyi, sıcak insanlardı."
"Şimdilik arada bir ilişki var mıydı bilmiyoruz. Konuştuğu, yakın olduğu kişileri topladık ama kimseden çıt çıkmıyor. Muhtemelen bunların bir ilişkisi vardı, kadın zorla mı yoksa rızasıyla mı birlikte oldu bilemem. Ama bu yüzden öldürülmüş olsa gerek."
Celil'in pervasız konuşmasıyla ters bir soluk aldı Aslan, o asker olduğundan böyle meseleleri çok görmüş, alışmış olabilirdi ama insanın bir hissiyatı olurdu. En azından rahmetlinin ardından.
"Mahmut'un karısı da yüzünü buruşturuyor kadının adını duyunca. Tanıyor ama konuşmuyor da, konuşursa da bilmiyorum diyor. Erkek de değil ki, konuşturmasını biliriz ama.." Gözlerini ovuşturdu Celil. Gerçekten iki gündür uyuyamıyordu.
Cinayetlerin suçlusu veya suçluları ortalıkta gezerken, insanların hayatları riskteyken asla rahat edemiyordu. O görev adamıydı,
"Bir yardımım dokunacaksa ben de konuşurum. Adım da geçer köylerde nüfuzum da. Sen isimleri ver yeter."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİVANELİ
Ficção AdolescenteKöy işi aşk... Hikaye 90'lı yıllarda Karadeniz'in bir köyünde geçmektedir. Ama Karadeniz şivesi barındırmaz.. 🚜🍉🏚