22.Bölüm

44.1K 2.5K 572
                                    

📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Merhabalar hepinize, nasılsınız...

Ay benim hayat biraz yoğun, ağabeyimin sevdiceğiyle resmi olarak tanıştık, birkaç gündür onları ağırlıyoruz düğün de yakın galiba...

Abim elden gidiyor :((

Neyse odasına çökeceğim artık yapacak bir şey yok jsjdksks

Sizi tutmayayım, niye kendi derdimi anlatıyorsam dkalsksşöddşsşa

⭐🌟 Yıldızımızı parıldatmayı unutmayın, önceki bölüme 420 gelmemiş :( neyse sağlık olsun hsjsjs

Keyifli okumalaaarrrr. ❤️



***

"Ordunun dereleri,

Aksa yukarı aksa..

Vermem seni ellere,

Ordu üstüme kalsa, sürmelim amman."

***


Züleyha, omzuna dayadığı için acıtmaya başlayan tırmık sapını oflayarak kıpırdattı, baktı omzu daha çok acıyor bıkkınca yere indirdi, yanında hiçbir şikâyeti olmadan yürüyen Nare'ye sinirlice baktı.

Bu kız hiç yorulmuyor muydu? İnsanın bir dizi ağrır, nefesi tıkanırdı değil mi? Ama tık yoktu.. Çelik gibi iradesi vardı kızın..

Nare onu fark etmeden yürümeye devam edince kendini belli etmek ister gibi ofladı Züleyha. Nare kendisini duymayınca daha çok ofladı ve sesi böyle böyle yükseldi.

Onun tarafından umursanmadığını gördükten sonra da ümidi kesip mızmız bir çocuk gibi dudaklarını ağlak bir ifadeyle aşağı doğru büküp tırmığı yerde sürüyerek yokuş yukarı çıkmaya devam etti.

Ağlamaklı suratına biraz da hüzün ekleyip kaşlarını da büzerel oldukça manidar olan türküsünü gözlerini Nare'den ayırmadan söylemeye başladı.

"Oy Mehmedim, Mehmedim.. Sana küsüm demedim.."

Nare'nin arkasını dönüp gülerek kendisine bakmasıyla sırıtarak devam etti Züleyha, biraz normal sesle söyledikten sonra evlerden iyice uzaklaştığını gördü ve daha yüksek sesle devam etti.

"Beni sanaa geçmiişler... Vallahi ben demeeedim.. Sürmelim amman.."

Şarkıyı bitirdi, tekrar başladı ve buna birkaç kez daha devam etti.

Nare artık aynı türkünün sürekli başa sarmasına ve Züleyha'nın sesine biraz daha katlanamayacaktı. Züleyha'nın sesi kötü olduğundan değildi asla.

Züleyha'nın sesi başlı başına berbattı. Konuşurken hoş geliyordu ama şarkı söylerken kargalarla veya eşeklerle yarışabilirdi.

"Bunun ayrılık türküsü olduğunu biliyorsundur inşallah Züleyha.."

Züleyha omuz silkti, "Banane. O Hacer denen kızın sorunu, bırakmasaymış güzelim Mehmed'i gurbetlere."

"Ee ama iftira atmışlar.."

"Seven adam iftiraya kanmaz Nare. İnsan severse, aklından önce gönlü tanır, öyle sever." Kaşlarını kaldırıp ders verir gibi konuştu, "Sonuçta sevgiyle aşk bir mi, biri saman alevi biri de... Biri de gaz yağı.. Tükenmez hemen."

Nare, Züleyha'nın başarısız benzetmesine güldü, "Neyse, Allah'tan türkü de Mehmedin gitmiyor gurbetlere.."

"Gidemez de zaten, yolarım adamı... Sinirlenmeyeyim şimdi durduk yere, Mehmedimin adı geçiyor azıcık söyleyeyim türkümü." Nare kaşlarını kaldırarak kendisine bakınca daha da güldü, "Hem belli mi olur, belki sesimi duyar da gelir." diyerek de asıl niyetini belli etti Züleyha.

DİVANELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin