13.Bölüm

47.7K 2.8K 817
                                    

📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Kxksldlcldldlc yine ben

⭐🌟 Yıldıza basmayı unutmayınız...

İnstagram: Servestizm

Keyifli okumalaaarrrr... ❤️

*******

Makbule temizlediği pancarların saplarını kırdı, ayrı ayrı leğenlere koydu ve hala dinç olan bedenini divandan kaldırıp hızlı adımlarla kuzinenin kapağını açıp odun atarak ateşi harladı. Hep hızlıydı. Uyuşuk uyuşuk iş yapanları hiç sevmediğinden kendini böyle alıştırmıştı.

Çalınma nezaketi gösterilmeden patır kütür açılan dış kapıyla sessizce bir tövbe çekti, kesin Aysel gelmişti, umursamadı. Bu aralar herkesin hareketi batıyordu ona, çatacak yer arıyordu. İçi su dolu büyük tencerenin kapağını açıp kontrol etti.

"Ay ben geldim Makbule ablaa!!" nefes nefese dışarıdan getirdiği soğuk havayla daldı içeri Aysel, fazla da soğuk değildi ama içeride ateş yandığından olsa gerek epeyce fark ediyordu.

Suyun kaynamasına az kalmıştı. Birazdan pancarları haşlar, güzel de bir aş yapar sarardı oğullarına. Hepsi de çok seviyordu pancar sarmasını, o yüzden bol yapıp akşama İsa'yı da çağıracaktı..

"Ay abla, Aslan'da sözlüsüyle gitmiş demi!. Eheheh vallahi aşık olunca iyice tırlattı bu Aslan. Bir de taa evinden almış kızı kehkehkeh.."

Aşın içine mısır unu da katsa mıydı Makbule? Aslan sevmiyordu ama Cihangir seviyordu. En büyük oğlu zaten sarma delisiydi, ayırt etmeden yerdi..

"Ay abla beni duymuyon mu??" Aysel kendisine asla bakmayan Makbule'nin dibine girerek konuştu.

Ayrı ayrı aş yapmak en iyisiydi.. Böylece iki oğlunun da gönlü olurdu. Suyun kaynadığını görüp pancarları saldı suya, ağaç kaşıkla da bastırdı üstüne.

"Ay vallahi darılıyom abla.." bu kez kulağına doğru konuştu Aysel. Bu aralar hep böyle yapıyordu Makbule. Umursamıyorsun kendisini. Tam ümitsizlenip küserek gideceğinde Makbule'nin sinirli sesiyle sıçradı yerinde.

"He Aysel! Nooldu Aysel, işim var Aysel. Akşama yemek çıkıştıracağım Aysel, ne dinime giriyorsun? "

Aysel cevap almanın heyecanıyla beli lastikli basma eteğinin yanlarını toparlayıp hevesle oturdu pencerenin yanındaki divana. "Vallahi yardım ederim abla hemencik sararız. Ne oldu? Aslan kızla mı görüşmüş? Nasıl olmuş? Düğünü ne zaman yapıyoruz?"

Makbule derince bir nefes verdi canını verir gibi... Bıkmıştı..

Sıkıntıyla kapattığı gözlerini bir anda aklına gelenle hızla açtı. Biraz milletin ağzına laf veresi de yok değildi hani.... Nazladı kendini.

"Kızla görüşmeye gitti, konuşup anlaşacaklar." Pancarı karıştırırken yandan yandan Aysele baktı, onun merakla kendisine baktığını görünce dudağının bir tarafı kıvrıldı.

Aheste aheste konuştu sonra, "Yüzük almış bizim oğlan, onu verecek bugün kıza..."

Aysel'in ağzı da gözleri de sonuna kadar açıldı, "Ana!! Hakket mi!! Oldu vallahi bu iş. Bu kızın da gönlü var Aslan'da!! Allaaah gelsin düğün gelsin eğlencee.. "

Makbule gülmesini saklamaya çalışıp kaşlarıyla 'bilemem' dedi. "Kız kabul ediyor mu naapıyor öğreneceğiz daha. Belki daha görüşelim tanışalım zamanı var der. Ha deyince olmaz bu işler, vakit lazım.." Bunları diyordu ama ihtimal vermediği sesinden belliydi.

DİVANELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin