2.Bölüm

55.5K 3.4K 971
                                    

📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Muhtemelen gece yayınlanacak bir bölüm ama sabah okuyanlara günaydınlar diyeyim..

Bu bölüm baştan yazıldı, umarım bu halini daha çok seversiniz ❤️❤️

Keyifli okumalar, beni instagramdan ve burdan takip etmeyi unutmayııınn..




******

Aslan sofradaki tüm gözleri üzerinde hissetse de çayını karıştırmaya devam etti, aklı pek yerinde değildi ama muhtemelen şeker atmamıştı çayına. Hemen reçelin yanında duran şekerliğe uzattı çay kaşığını, tam daldıracaktı ki Gülşah erken davranıp kaptı şekerliği. Sonra da mızıldandı.

"Abii.. Dördüncü şeker atışın. Anlatacak mısın artık dediğin önemli meseleyi?"

Aslan sıkkın bir nefes aldı, annesi sofrayı hazırlarken kulağına demişti bir şey konuşacağım diye. Ama bunu söylerken annesinin bütün ailenin yanında 'Aslaan, sen bana bişey diyecektin oğlum. Ne oldu kulağıma diyecek kadar önemli?' diye bağıracağını tahmin etmemişti.

Zaman kazanmak için ağzına bir zeytin attı, ekşi gelince yüzünü buruşturdu çayına uzandı ağzını tatlandırmak için. Aldığı yudum da şekerden boğazını yaktı, hakikaten de dört kez atmış olmalıydı şekeri.

Gerçekten de iyi günündeydi.

"Ben sana sofradan sonra sana söylerim ana."

Gülşah bacaksızı atıldı hemen, "Olmaz abii, şimdi söyle hadi."

Aslan ona kötü kötü bakacaktı ama İsa'dan da Gülşah'a destek gelince gerildi oturduğu yerde. Otuzuna yaklaşmıştı Aslan, annesi şimdiye dek iki üç kız göstermişti ama Aslan'ın başını kaşıyacak vakti olmadığından hiçbiriyle görüşmemişti. Görüşmek de istememişti aslında, o işlerin adamı değildi o zamanlar.

Geçmişte o sulara hiç girmediğinden olsa gerek 'Ben bir kız gördüm..' demek zor geliyordu. Sade annesinin karşısındayken zor geliyordu da şimdi kardeşleri ve onların eşleri de vardı karşısında.

'Yok..' dedi içinden, 'Ölsem söyleyemem.'

"Sonra.."

Makbule oğlunun tavrından anlamıştı ne olup bittiğini, yanakları toplu toplu olana kadar güldü, imâlıca da baktı Aslan'a. Kendisi konuşup biraz daha köşeye sıkıştıracaktı ki Cihangir konuştu onun yerine.

"Kıvranma Aslan, yabancı mı var sanki sofrada? Anlat ne derdin varsa."

Yabancı yoktu, kıvranmak da değildi Aslan'ın yaşadığı. Çekiniyordu sadece azıcık. Küçük bir parça işte. "Öhhü.."

"Aha geliyor." diyerek ellerini çenesinin altında birleştirip parlayan gözlerle abisine baktı Gülşah.

"Tövb-"

"Hadi oğlum bekletme insanı.."

Aslan sofradaki herkese göz gezdirdi şöylece, İsa, Cihangir, Gülşah pür dikkat kendisine bakıyordu. Gonca pek ilgilenmiyor, Selvi de hem oğlunu yediriyor hem de Aslan'ı dinliyordu mutlu gözlerle.

Annesini söylemesine gerek yoktu zaten, ne diyeceğini anlamış gibi neşeli bir gülüşle ilk kez görür gibi kendisini inceliyordu.

Sonunda çıkardı ağzındaki baklayı, "Ben bir kız gördüm."

İsa ve Gülşah'tan ani ve coşkulu bir sevinme geldi, "Heytt bee, vallahi evlenmeyeceksin sanıyordum."

"Yaaa sonunda be abii.."

DİVANELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin