42.Bölüm

31.6K 2.3K 551
                                    

📍 Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Sınır koyim mi

1700 oy
1300 yorum

Koydum gitti ksksls bence geçilir, geçilmezse de canınız sağolsun jsksks 💘

Bu arada beni sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniiiz, bölümler alıntılar duyurular ne varsa onlar için mzmsmslsşs

Keyifli okumalaaar ❤️

********

42.Bölüm

********

'Celil hapiste.. Hâlâ canlı.'

'Babası sözü geçen bir adam, Aslan'a zarar vermeye çalışıyor..'

'İhaleyi baltalaması da Aslan'ı batırmak için, maddi bir zarar vermek istiyor. Ya canına dokunacak ya malına..'

Onu Nare'den koparacaklardı. Yıllar sonra huzur bulduğu yeri darmadağın edecekler, Aslan'a zarar vereceklerdi.

Onsuz bir hayat düşünemezdi artık. Evliliklerinin süresi veya aşklarının seviyesi değildi bu kadar bağlı olmasının nedeni, Aslan'a bir insanın diğerine bağlanabileceği en büyük bağ ile bağlanmıştı.

Kopmak ihtimali bile düşünülemezdi artık.

İçtiği sudan yediği yemeğe kadar izleri vardı Aslan'ın, kocasıydı, sevdiği adamdı, ömrünün geri kalanında eksik bir gün olmaksızın her gününü geçirmek istediği kişiydi. Sofralarındaki gülüşü, uyurken alnına konulan son öpücük, yaşama tutunduğu en güçlü dalıydı.

Belki fazlaydı düşünceleri, belki bu kadarıyla sınırı aşmıştı bağlılıklarında ama umurunda değildi. Eğer bu uğurda bir engel karşısında çıkarsa, Aslan'ı ondan ayıracak tek bir unsur görürse vahşileşmekte sakınca görmezdi.

Bir ailesini kaybetmişti, henüz küçük olduğu zamanlardı ama acısı daha dün gibiydi. O yüzden daha yeni kurduğu yuvasına, ailesine zarar gelmesi düşüncesine bile katlanamıyordu. Hele İsa'nın anlattıkları aklında dolandıkça iyice bu düşünceler arasında kayboluyordu.

Göze alamayacağı tek bir şey yoktu.

Sıktığı dişlerinin arasından sakin kalma umuduyla yavaş bir nefes verdi. Ömrü boyunca kimseye hissetmediği bir nefretle doluyordu içi, Celil'in artık bir risk olmasını istemiyordu, onun artık etki edemeyecek kadar uzak bir yerde olmasını istiyordu.

Amaçsızca kendilerine saldırması artık sabrının sınırlarında dolanmasına neden olmuş, yaşamına son vermek konusuna kıyıdan köşeden bakar olmuştu. Herkese zararı dokunuyordu.

Sıktığı yumruğunu açtı, yataklarında uzanıyorlardı. Vücutları sarmaş dolaş, temas etmeyen noktaları olabildiğince azdı. Açtığı avucunu Aslan'ın çıplak sırtına yaslayıp hissetmek ister gibi gezdirdi.

Bunun kendisini rahatlatması gerekirken sadece öfkesinin tozunu alıyordu. Yüzünü Aslan'ın boynuna daha fazla yasladı kokusunu derinleştirmek ister gibi, dudaklarını bastırdı. Uyanmasını istiyordu.

Gün içinde sürekli koşturuyor, işleri hiç bitmiyordu Aslan'ın. Artık kavga etmiyorlardı, daha doğrusu Nare söylenmiyordu 'bana da anlat' diye. Ama Aslan'a gün içinde yaşadıklarını anlatmıyordu eskisi gibi.

Kocasının bir süre dikkatini çekmemişti bu durum, ama geçen gün bahçede toprakla uğraşırken düşüp dizini sıyırdığını Gülşah'tan öğrenince bozulmuştu bir hayli.

DİVANELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin