17.Bölüm

50.7K 2.8K 1.1K
                                    

📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Yepisyeni bir bölüm daha, tabii önceden okumayanlar için jskdldld

⭐🌟 Yıldızımızı şeyetmeyi unutmayınız...

Beni de takip ederseniz çok mutlu olurum :))

Ya bu arada çok mutluyum, kitabın yükselmesi için önemli olan etiketlerde yükselmeye başlamışız #kız #hikaye #hayat gibi. O yüzden verdiğiniz oylar için çok teşekkür ederim ❤️ seviyom sizi çok 🥺🥺

Keyifli okumalaaar...




*******

"Ee, neler yaptın dün?" Aslan başını çevirip Nare'nin evi hala görünüyor mu diye hafifçe baktı arkaya. Kabak gibi ortada olan evi ve kapının önünde duran Ahmet'i görünce hızla önüne döndü. "Öhhm.."

Biraz uzaklaşsalar elini tutacaktı Nare'nin. Ama inatmış gibi dümdüz gidiyordu yol, görüş alanını kısıtlamıyor, iki sevgiliyi sakınmıyordu gözlerden.

Nare Aslan'ın arkaya bakışını görünce güldü başını eğerek, sonra nazlıca omuz silkti. "Her zamanki gibi geçti, elişi yaptık. Bir de bal almaya gittik Nasibe teyzemlerden." Aslan başını sallayınca sorgular gibi baktı ona, "Tanıyorsundur onları?"

"Tanıyorum tanımaz mıyım. Anam da onlardan alıyor balı."

Başını sallayarak onayladı. Celil meselesini şimdi mi söylese bilmiyordu ama Aslan laf arasında başkasından duyarsa kötü olabilirdi. Şimdiden gizlediği bir şeyler olsun istemiyordu Nare.

İyi anlaşmaya ve birbirlerini sevmeye başlamışlardı. Ama böyle bir mesele aralarındaki bağı zedeleyebilirdi. Bu riski göze alamazdı, Aslan'ın sevgisinin zerresini kaybedemezdi.

Ama bir yandan şimdi söylerse tüm günlerinin kötü geçeceğini düşünüyor, diğer yandan da güzel bir gün geçirdikten sonra "Niye daha önce söylemedin?" sözlerine maruz kalacağından ürküyordu. Aslan'dan beklemiyordu tabii ama yine de bir tarafı fısıldıyordu işte.

Biraz kendi içinde bu konuyu mukayese ettikten sonra tedirgince lafa girdi, Aslan da onun sessizliğinden sonra gelecek olan fırtınaya hazırlık yapıyordu zaten kendi içinde, "Celil komutanı da gördük Züleyha'yla giderken."

Hala yan yana yürürken Aslan'ın gerilen bedenini hissetti, yavaşlayan adımları da fark ediliyordu. Dilinin ucunu ısırdı Nare gerilerek. Yanlış anlar mıydı Aslan?

Sonuçta önceden tanışlardı o komutan denilen adamla, Celil onun arkadaşıydı. Aman ne arkadaş...

Yani kendi düşündüğü gibi bir mesele gerçekten varsa aralarına mesafe koymasını isterdi Nare. Geldi de bana o gözle baktı diyemezdi, kesin bir kanıt yoktu ama oldukça rahatsız olmuştu. Bir daha karşı karşıya gelmek istemiyordu onunla.

'Arkadaşın bana yan gözle bakıyor!' da diyemeyeceğine göre bir şekilde ima etmesi gerekliydi.

O şekilde denilmezdi çünkü. Aslan pek hukuk adamı değildi, bunu karşılaştığı sorunları çözüşünde görmüştü. Ya ateşti ya kül.

O yüzden biraz hafifletmesi daha iyi olurdu.

Gözlerini Aslan'ın gözlerine dikti, "Hal hatır sordu." dedi. Bakışını biraz uzun tuttu ki anlasın. Kötü bir niyeti yoktu, sadece bilsin istiyordu. "Biraz konuştu öyle, senin yanına geldiğimizi söyledik."

Evet, söylemekle iyi etmişti. Sonuçta bir kız Aslan'a öyle baksa Nare de bilmek isterdi.. Bir an öyle düşününce titredi yerinde, tüylerinin dikeldiğini hissetti. Bir kız Aslan'a bakar mıydı öyle?

DİVANELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin