15.Bölüm

48.6K 2.6K 683
                                    

📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

⭐🌟 Bölümü yıldızlamayı unutmayınııız, satır arası yorumları daa... Biliyorsunuz, sıralamalar....

Keyifli okumalar ❤️

İnstagram:Servestizm
Wattpad: servestizm


*******


Aslan traktörün motorunu durdurdu, ellerini birbirine vurup tozunu çırparak indi. Etrafına bakındı, gözleri Samet'i arasa da göremedi bir türlü, "Samet, oğlum bak bi buraya." Sesini yükseltti çocuğun duyması için, hala etrafına bakınıyor, kapının oralarda onu görmeye çalışıyordu.

Samet'se evin yakınında olan dut ağacının dibine bir sandalye atmış oturarak Aslan'ı bekliyordu. Beklerken biraz içi geçmiş olacak ki adamın gür sesiyle sandalyeden düşerek uyandı, kendini daha toparlayamayarak koşturdu hemen yanına.

Ama o haliyle hızını alamadı ve adamın sırtına çarptı büt bedeniyle. Olayı bastırmak ister gibi de seslice konuştu, "Baktım ağabey."

"Nerden çıktın lan hemen, ne çarpıyorsun?." Aslan, çocuğun telaşına kaş çatarak söylendi.

İkinci soruyu görmezden geldi Samet, "Çıkarım ben ağabey."

Aslan şüpheli şüpheli baktı, "Neyse işimiz var şimdi. Bak, bizim bu sene ekmediğimiz bi tarla vardı biliyor musun?"

Samet kafasını kaşıyarak "Biliyorum ağabey." dedi. Bilmiyordu ama konuşmanın gidişatına göre öğrenirdi. Anlamayacak kadar salak değildi sonuçta, üç yıldır Aslan'ın yanında çalışıyor, her şeyi kontrolde tutuyordu.

"Birkaç yevmiyeci al git oraya, fındık dikeceğiz emen kazsınlar."

"Haa.." dedi şaşkın şaşkın, biraz daha ipucu lazımdı. "Fındık fidelerini nerden alacağız ağabey?" sonuçta en yakın tarladan fide alınırdı hep, ona göre Aslan'ın bahsettiği tarlanın da neresi olduğunu çözebilirdi.

"Onu ben alacağım karışmasınlar ona. Sen sade emenleri kazdır, su da götürün bir tanker, kova kazma kürek ne varsa götürün hazırlayın. Tamam mı?"

"Tamam ağabey." Samet yine çaktırmamaya çalışarak konuşmayı sürdürdü, bunları götüreceği yeri bile bilmiyordu ki? Hangi tarla olduğunu öğrenmesi lazımdı ama Aslan ağabeyi de inat gibi hiç ipucu da vermiyordu. "Şu şeydeki tarla demi ağabey. Suyu nerden götürelim?"

"Irmaktan alın suyu." Samet'in kıvranışına küçük bir kaş çattı Aslan, sonra dudağının kenarında alaylı bir gülümseme oluştu. "He, ordaki tarla. Sen hangisini diyorsun koçum?"

"Şeydekini diyorum işte ağabey." yine kıvrandı biraz Samet, başıyla bir yerleri gösteriyor, şansını deniyordu sanki.

Aslan indiği traktöre yaslandı, kolunu da kapıdaki girintiye yaslayarak keyifle izledi çocuğu, "Hangi şeydeki Samet?"

"Çeşmenin ordaki işte ağabey."

"Tüh! Tutmadı. Başka dene."

"Irmağın yanındaki?"

"Yok, yine olmadıı."

"Maaşımdan kesilmez demi ağabey?"

Sametin korka korka sorduğu soruyla içten bir kahkaha attı Aslan. "Yok be oğlum, ne kesilecek." Sonra para sıkıntısı olabileceği aklına geldi, "Maddi bi sıkıntın mı var senin?"

"Yok ağabey. Cihangir abi sağolsun o da işlerini yaptırıyor bazen. Sıkıntı olmuyor hiç."

"Ha ordan da maaşa bağlandın yani.."

DİVANELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin