26.Bölüm

41.4K 2.5K 781
                                    

📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Ödevlerin arasından başımı kaldırabildim ve düzenleyip geldim. Daha doğrusu yazıya geçirip geldim ndjdkd

Sizi fazla bekletmeyeyim..

Bu arada kitabımızın bir emojisi olsun dedim jxkdldlc sizce Divaneli'yi en iyi hangi emoji anlatır jsjsjd

Bence bu 👉🏻   🚜

Bsnsjskxdls tabii ki çok tatlı ama başka görüşler de görmek isteriz dnxmlslx

Öhmm.. Vee huzurlarınızda bölüme sınır koymak istiyorum..

Oy 525
💭 Yorum 255

Neden çünkü rakamlar benzesin.. Geçildiği an bölüm düzenlenip gelecek.. "Sınır geçildiii!!" diye yorum atmanız yeterli ndmdkd

Keyifli okumalaaarrrr... ❤️

*******

"Karşılıklı içeriz artık." dedi biten sigarasını atarak. Ellerini cebine koyup çarşafların arasından çıkıp çalışan adamları izlemeye başladı. Aynı zamanda da Nare'yi beklemeye...

Çaylarını ve çoğunlukla göz kaçırmalı güzel muhabbetlerini bitirdikten ve Nare tepsiyi kaldırıp içeri geçtikten sonra Cihangir gelmişti.

Evlerin arasındaki mesafeye rağmen yürüyerek geldiğine göre önemli bir meseleydi. Aslan da tam olarak böyle düşündüğünden hızla oturduğu yerden kalkmış, ağabeyine doğru koşturmuştu. Biliyordu ki fazla yorulduğu zaman kolu dayanılmaz derecede ağrıyabiliyordu.

Karşı karşıya geldiklerinde kızgınca baktı ağabeyine, "Akşamı bekleyemeyecek kadar derin bir mevzu var herhal.." onun kendi canına değer vermeyişine hem sinirleniyor hem üzülüyordu.

Ama genellikle 'Biraz yaşama hevesin olsun be adam!' diyerek suratına bir tane çarpası geliyordu.

"Celille konuştum. Daha doğrusu çekip gitmezse yapacaklarımı söyledim." Cihangir yürüdüğü yola rağmen tek zerre bile hızlanmayan nefesiyle gayet rahat bir şekilde konuşmuştu.

Her zamanki durağan tavrı yine üzerindeydi, sönük mavi gözlerini elektrik direklerine dikmiş, şu sıralar Aslan yüzünden alıştığı imalı gülüşünü göstermişti, "Yakında çöle su da taşıyacağız anlaşılan."

"Ne konuştunuz?"

"Dedim ki, bak koçum bir daha bu oğlanı.."

"Abiii..!"

Cihangir ortamın havasını yumuşatmaya çalışarak güldü ve sağlam olan kolunu kardeşinin omzuna atarak çalışan adamların uzağına doğru yürüttü, sonunda yüz yüze gelerek durdular.

Aslan'ın sabırsızlığı soluk alışverişinden bile belli oluyordu. Her zaman sabırsızdı ama şimdi bir başkaydı, yanında epey sinir de vardı. Celil konusunda kızmakta ne kadar haklı olduğunu bugün adamla konuştuğu için anlamıştı Cihangir.

Celil'in meselesi Nare falan değildi, tamam belki başta beğenmiş olabilirdi ama şu anki amacının Nare'yi kazanmakla uzaktan yakından alakası yoktu.

Cihangir ne kadar 'Nare Aslan'ı seviyor, sana gelmez' gazeli okusa da Celil ille de Aslan diyordu.

Aslan aradan çekilsin. Aslan gitsin. Hatta Aslan yok olsun...

Onun derdi tamamen Aslan'dı.

"İlle de aradan çekilsin diyor. Başta nişandan haberi yok sandım ama bile bile yok sayıyormuş şerefsiz. Sözüne bakan da Nare seni değil onu seviyor sanır."

DİVANELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin