5 "Kaybedenler"

5.4K 289 37
                                    

Selamün Aleyküm

Oy ve yorum yapar mısınız?

Keyifli Okumalar...                                    

🕊️

"FİGAR-5.Bölüm" Sunar...


"Bu sene kar yağmayacak ya."

Eda'nın hayıflanmasına güldüm. Bende kar yağmasını çok istiyordum. Kar yağınca giydiğimiz kalın kazaklarımızı, montlarımızı, eldivenlerimizi ve atkılarımızı özledim. En sevdiğim kahverengi botlarımı söyleyemeden geçemem. Umutsuzca önümüzdeki hava durumunu gösteren spikeri izliyorduk. Eda'nın bugün ailesi uzaktan akrabaları vefat ettiği için şehir dışına çıkmışlardı. Evde yalnız kalmasını istemediğim için kalmasını söylemiştim o da çok ısrar etmeden kabul etmişti. Ve şuanda ikimizde kar yağmayacağı gerçeğine çok üzülüyorduk. 

Eda ona ikram ettiğim ıslak kekin tabağını alarak sırtını koltuğa yaslayıp kekini yemeğe başladı. Önümdeki bitmiş tatlı tabağına baktım. İkinci tabağımı almamak için kendimle mücadele içerisindeyim. Keki çok güzel yapmıştım ne yapayım? Başka bir sürü tatlı yapmayı bilsem de ıslak keki çok seviyorum. 

"Eda, o Alp denen çocukla başka ne konuştunuz biz yokken?" Elindeki çatal elinde kalmış bir şekilde beni dinledikten sonra tabağa geri bırakıp konuşmaya başladı. Sinirlenmişti şimdiden.

"Uyuzun teki o çocuk. Yok işte bana diklenirsen şu şu olur  diye konuştu, takmadım." Aklına bir şey gelmişçesine gözleri ışıldadı.

"Ha bide sosyal medyada öneri kısmında onun hesabını gördüm ve diğerlerinin. Hepsinin neredeyse bine yakın takipçisi var. Ve garip olan bir iki fotoları falan var." Aslında beklediğim bir şeydi. Okuldaki kızların onlara nasıl baktığını görmüştüm. Herkes onlara baktığında gizli bir hayranlık besledikleri çok açıktı. Bu çok fazla sinir bozucu olsa da nedenini merak ediyordum.

Çalışma masamın üzerinden bilgisayarımı alıp Eda'nın yanına oturdum. O da ne yapacağımı görmek için yanıma yanaştı. Hemen siteye Demir yazdım. Çıkmadı. Tabi ya soyadını bilmiyordum. Sağ elimi alnıma yapıştırdım ve gözlerimi kapattım.

"Ben biliyorum Demir'in soyadını, sosyal medyada görmüştüm."

Eda hatırlamak için kendini zorlarken aynı zamanda yanındaki telefonundan sosyal medyaya girmeye başladı. "Hah buldum, Karademir."

Hemen siteye yazdım. Demir Karademir.      

İlk çıkan siteye girdim. Karşıma Demir'in babasının Karademir adında bir şirkete sahip olduğu yazıyordu. Baya zenginlerdi demek ki. Ve şirketin sponsor olduğu okul! Yıldırım Koleji. 

"Demek bu yüzden bunlar müdürün yanında rahatlar bu kadar." Eda şaşırarak söylendi. "Evet öyleymiş." Bu kadar zengin olmaları beni de şaşırtmıştı. Çünkü sadece şirket değil aynı zamanda başka mekanları da vardı. Bir tane barları bile vardı. Yüzümü buruşturdum. Bu bilgiyi bilmeseydim de olurdu. 

"Neyse yarın okul var, namazlarımızı kılıp yatalım artık." Eda onaylarcasına kafasını salladıktan sonra üstündeki hırkayı çıkarıp kenara koydu. Saçları açıktı sadece tepeden bağlanmıştı. Babam bugün evde olmadığı için rahattı. Annem ise yukarıda büyük ihtimalle kardeşimi uyutmaya çalışıyordu. Masanın üstündeki tatlı tabaklarını mutfağa götürdüm. Bulaşık makinasına bulaşıkları dizdim ve makinanın deterjanını koyup çalıştırdım.

FİGARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin