Selamün Aleyküm. 🌼
Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Medya: Son zamanlarda en çok dinlediğim şarkı 😍 Takılı kaldım.
Keyifli Okumalar...
🕊️
"FİGAR-15.Bölüm" Sunar...
🕊️
Bilinçli yaşanmayan şeylerin kurbanıyız bu hayatta. Psikolojimin yerle bir olduğu bir sabaha gözlerimi açmak istemiyorum. Gördüm rüyalar içimde kasırgalara sebep oluyorken bu çok zor. Ben eski ben değilim sanki. Bana bir görev verilmiş ve bundan sonra öyle olmam istenmiş gibi. Güneşin parlaklığı göz kapaklarımı zorlarken yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tutuyorum. Yüzüm alev almış durumdayken doğru da düşünemiyorum. Yorgandan çıkmış çıplak ayak parmaklarımı oynattım. Kalkmalıydım artık.
Ve sadece demekle kalıyorum.
Şuanda saçlarımın darmadağınık ve yüzümün şişmiş olduğuna eminim. Çünkü hiç uyuyamadım. Rüyalardan artık bıktım. Kendimi psikolojisi bozulmuş ama bir türlü kabul etmeyen bir deli gibi hissediyorum.
Gece saat üç civarı endişeyle kalktım rüyamdan. Yine o ağlayan çocuğu gördüm. Fakat bu kez farklıydı, bu sefer ağlarken hıçkırıklarının arasında 'uyuyamıyorum' diyerek kelimeler mırıldanmıştı. 'Uyuyamıyorum' derken ki şefkat bekleyen sesi beni yatağımdan deli gibi kaldırırken bir kez daha ona dua etmekle geçirdim gecemi. Çünkü başka yapacak bir şeyim yoktu, Allah'a sığınmaktan başka. En güzel çaresizlik, elhamdülillah.
Gece rüyamdaki duygu yoğunluğundan yattığım yastığa göz yaşlarım dökülürken dua ettiğimi net hatırlıyorum ama ondan sonrası yok. Sanırım sonra uyuyakalmıştım. Geceler bana düşman olmuş gibiydi. Eğer her gece bu rüyayı göreceksem gerçekten benim için çok zor olacaktı.
Sırtımda hissettiğim anlık ağrıyla hızla gözlerimi açtım. Yatakta uyuyan benim sırtıma atlayan Tuğçe'ye ve diğerlerine baktım. Sırtımdaki ağrıdan onlara dönemezken yüzüstü yatıyordum. Ah gibi sesler çıkararak kalkmaya çalışırken gülerek yüklerini bana daha da verdiler. Üçü de üstümdeyken nefes alamıyordum. "Ayı gibisiniz kızım. Kalksanıza!"
Eda cıklayarak kafasını iki yana salladı. "Bak şimdi şu işe hiç kalkasım da gelmedi ama," Tuğçe'de ona kafa sallayarak katıldığını gösterdi. Ceren halimize kıs kıs gülüyordu. Kolumu onlara çevirmek istedim fakat yetişmiyordu. Fena kıstırmışlardı. "Bunun intikamını çok fena alırım biliyorsunuz dimi?"
Bir anda tüm gücümle kalkınca hepsi yana devrildi. Bunu fırsat bilerek altlarından çıktım ve yatağın üstündeki yastığı alarak onlara vurmaya başladım. Hepsi çığlık atarak gülmeye başlayınca keyfim yerine gelmişti. Yastığı kenara atarak bu sefer ben Tuğçe'nin üstüne çıktım. Sıra sıra arkamdan Eda ve Ceren'de atladı. Tuğçe ezilmiş bir kurban olarak gülmekle ağlamak arası sesler çıkarmaya başladı. "Hakikaten ayı gibisiniz he! Ama sanki hepinizin ağırlığından çok Eda beni eziyor gibi hissediyorum." Tuğçe'nin gülerek alayla söylediği sözlere Eda bozularak kafasına vurdu. "Sensin kilolu! Sen kendi bacaklarına bak." Tuğçe duyduğu sözlerle gülmeyi bırakarak kafasını ciddiyetle hafif yastıktan kaldırdı. "Ne var benim bacağım da be!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİGAR
Romance🌿İslami Aşk Romanı 🌿 Çökmüş hayatının emareleriyle nefes almaya çalışan fakat aldığı nefesi ona haram kılan bir kadın yüzünden çocukluğu mahvolan bir adam. Duygularının kaybolduğunu düşündüğü karanlık kuyudan onu çekip kurtaran bir kadın. Adam ilk...