48. Bölüm

3.4K 195 55
                                    

Selamün Aleyküm

Bölümü yazdım, ve hemen sonra diğer bölüme başladım. Haberiniz ola.

Haydi bölüme.

Keyifli Okumalar...

🕊️

"FİGAR-48.Bölüm" Sunar...

🕊️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕊️

Ceren'in Ağzından

Kerem'e olan restimi çektikten sonra onun umursamaması ve saçmalaması dışında bir şey olmamıştı. Ben sorunlarımla ve anlatamadıklarımla zihin yoluyla cebelleşirken dışımdan hiç bir şeyi belli etmiyordum. Onu üzmüş olabilirdim, ya da hiçbir şeyi umursamamış da olabilirdi. Fakat sert çıkıştığımı düşünmeye başlamam kaçınılmaz olmuştu. Benim için neden çabaladığını bilmesem de bir erkeğin bana olan ilgisinin beni korkuttuğunu hissettim.

Neden sürekli nasıl olduğumu sorup bir şeyleri irdelediğini anlayamamıştım ve bu da beni kötü düşüncelere itmişti. Etrafımda gördüğüm her erkeğin nasıl kız düşkünü olduğuna şahit olmuş biri olarak, bir erkeğin masum duygularla biri için çabalaması sadece bana garip gelmiş olamazdı değil mi?

Lahmacun dükkanının önünde boş bir masaya oturmuştuk. Etrafımızdaki masalar boştu, içerde tek tük kişi vardı. Küçük ve klişe dükkanlardan biriydi burası. Küçük tabureleri ve tahta masaları vardı. Kerem bıyıklı  ustanın yanına gidip hepimiz için sipariş verirken karnımın bir kaç kere guruldadığını hissettim. Lahmacun kırmızı çizgimdi ve dükkanın her yeri lahmacun kokuyordu.

Tırnaklarımla masada ritim tutarken etrafı göz gezdiriyordum. Sıkılmış gibi görünsem de aslında hoşuma gitmişti onunla burada olmak.

Dükkandan çıkıp etrafı göz gezdiren Kerem, masada oturup ona bakan beni görünce yanıma gelmeye başladı. Karşımdaki tabureyi ayağıyla yere sürttüğünde çıkan sesle birlikte eğilerek oturdu. Uzun boyu önümde kısalırken hiç bana bakmadan etrafını kısık gözlerle inceledi. On beş dakika boyunca dirseklerimi masaya yaslayıp ona bakmaya başladım. Hiç bana dönmedi, hatta sanki önemli bir şeye bakıyormuş gibi gözlerini kısıp benden soyutlandı. Baktığı yere çevirdim gözlerimi kafamı kıpırdatmadan. Tabela vardı sadece. Sesli güldüm ve ona bakmaya devam ettim. Gülüşümün sesini duyunca duraksasa da sabit durmaya devam etti.

"Trip mi yiyorum ben şuan?"

Serzenişime kulak asmasa da arkasına yaslanıp en azından beni dinlediğini belirtmiş oldu.

"Kerem sana diyorum. Ne bu tavırlar?"

Kafasını bana çevirdi. "Bir şey dikkatimi çekti ona bakıyorum."

"Kerem, tabelaya bakıyorsun farkında mısın?"

"Tabela dikkatimi çekti."

"Kerem bana bak."

FİGARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin