38 "Ceza Kanunu"

4.8K 275 66
                                    

Selamün Aleyküm herkese 🐣

Oy ve yorum bekliyorum mutlaka ✍🏻

Ateşin Ruhu'na bakmayı unutmayın, olur mu? 🔥

Keyifli Okumalar...

🕊️

"FİGAR-38.BÖLÜM" Sunar...

🕊️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🕊️

Neler oluyordu?

Ben ne yapıyordum?

Ondan uzak durup, boşandığım zaman günah işlememek için uğraşmam gerekirken ben ne yapıyordum?

Demir başından beri benim için farklı bir adam olsa da ben onun için neydim ki? Evlenme işi bittiğinde bana nasıl davranacaktı? Ya bana...

Hayır Demir öyle biri değil. O yarı yolda bırakmaz beni.

Ama o zaman niye boşanacağımız halde bana yakınlaşıyor?

Defteri masanın üzerine bırakırken gözlerim Eda'ya kaydı. Dün gece olanlardan sonra kendimi toparlamış ve hiç bir şey olmamış gibi yanlarına dönmüştüm. Eda'nın kötü zamanında kendi şeylerimi anlatmak doğru gelmemişti bana. Üzgün görünmek değil de yorgun ve mutsuz gibiydi. Çok konuşmaması bir şey yapalım dediğimizde sadece kafa sallaması dalgın olduğunu gösteriyordu.

"Atakan ile bugün satranç kulübünde buluşacağız. Benimle kapışmak istedi. Şans dileyin." Tuğçe elini sıraya yaslarken yanımıza doğru yaklaştı. "Duyduğuma göre çok iyi oynuyormuş."

"Sen nerden biliyorsun?" Gözlerini bana çevirirken dişini dudağına geçirdi mahcup haliyle. "Okulun internet sitesinde yazıyordu."

Ah demek ki Atakan'ı araştırıyordu.

Sırıtarak imayla ona baktım ve önüme dönerken koluma yumruğunu geçirdiğini hissettim. "Yaa Berfiin!"

Ceren de aynı benim gibi gülerken Tuğçe ona da kötü bakışlar atmaktan geri durmuyordu. Tam bu sırada çalan zil sesiyle sınıf curcuna şekilde ayağa kalktı. Hoca yarım kalan cümlesini kimsenin dinlemediğini fark ettiğinde bozulmuş ve asık suratıyla çantasını alıp sınıftan ayrılmıştı. Arkasından kıkır kıkır gülerken Eda belimi cimcikledi. "Sen de az değilsin ha," diyerek tebessüm ettiğinde ben gülmeye devam etmiştim.

Komik geldi işte.

Sınıftan ayrılıp kantine doğru ilerlerken aynı zamanda Demir'i düşünmekten kendimi alamıyordum. Ya karşılaşırsak ne olacaktı? Sonuçta biz dün gece...

Öpüşmüştük.

Hıh!

Ayıp ya!

Yanaklarımın ateş pompalar gibi yanmasıyla birlikte dudaklarımı birbirine bastırdım. Çok utanıyordum. Nasıl bakacaktım yüzüne? Of!

FİGARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin