47. Bölüm

3.7K 224 87
                                    

Selamün Aleyküm Herkese...

Uzun bir aradan sonra burada olmak harika! Yorumlarınızı bekliyorum.

Bölüme başlamadan oyları verelim lütfen.

Keyifli Okumalar...

🕊️

"FİGAR- 47. Bölüm" Sunar...

 Bölüm" Sunar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕊️

Düşüncelerimin kirli yanlarını elimin tersiyle itme eylemim başarısızlıkla sonuçlandı. Neden olduğunu anlamadığım sitemi benim sabır taşımı çatlatsa da sessiz kalmayı tercih ediyordum. Kadının tek derdi beni ailesinden uzaklaştırmaktı ama nedeni muammaydı. Başından beri bana olan değişik bakışları, hareketleri ve benim yanımdayken sürekli sıkıntıyla iç çekmesi tahminlerimi doğruluyordu.

Yaşından daha genç duruyordu Gül Karademir. Saçları her gördüğümde kuaförde iki saat bakım yaptırılmış gibi düzenli ve gösterişliydi. Acaba odasında kuaförcüleri rehin almış olabilir miydi?

İstemsiz gülümsedim. Elmacık kemiklerim gerilerek yukarı kalktığında kulağıma üflenen sıcak nefese dikkat kesildim. "Pembe dudakların hangi hayale kapıldı da benden başka bir sebebe kımıldanıyor?"

Tatlı sesiyle eriyen ben, adeta kollarında süzülmüştüm hülyalı hülyalı.

Kafamı arkaya çevirip dağınık saçlarıyla süslenmiş alnıyla bakışırken onun gözleri hala dudaklarımdaydı. Cevabımı bekliyordu.

"Anneni." Diyerek kısa kestiğimde bakışları değişik bir hal aldı. Afallamış olmalı ki bir saniye kalakalmış ve sonra kaşlarını çatmıştı. Büyük eli karnımı okşadığında gıdıklanma hissiyle kıkırdamamak için kendimi zor tuttum. Bunu fark etmiş olacak ki okşamaya ihtirasla devam etti.

"Demek benimle dalga geçiyorsun?" Dedi tek kaşı muziplikle havaya kalkarken.

"Yo." dedim kafamı iki yana sallayıp. "Gerçekten anneni düşünüyordum."

"Annemle ilgili ne düşünüyor olabilirsin ki?" Dedi merakla yüzümü izlerken.

Dayanamadım ve bedenimi iyice ona yaslarken dudaklarımı kulağına yaklaştırdım. Eş zamanlı kafasını yaklaştırdı. "Acaba annen odasında kuaförcü rehin almış olabilir mi?"

Ondan sonrası benim manzarama geçişti tabii. Kahkahayla şekillenen yüzü güneşle parlarken kafası arkaya attı. Beyaz inci dişlerine takılırken gözümün parladığına emindim kesinlikle.

"O niye?" dedi zar zor gülümsemesini bastırarak. Kahkahayla birlikte şekillenen o kısık kıkırdama sesi kulağımda tatlı bir melodi oluşturmuştu. Kaydetsem de arada kulaklıkla dinlerdim.

"Ne zaman görsem saçlarından her yerine kadar özenle yapılmış gibi. Yani her sabah kalkıp kuaföre gidecek değil ya." Derken kafamı arkaya yatırıp kaşlarımı çattım, 'değildir dimi' der gibi gözlerimi kısarken o da bana eşlik etti. Düşünüyormuş gibi kaşlarını çatıp yukarıya bakarken aynı zamanda 'hm' diye ses çıkarıyordu.

FİGARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin